Adaya inmek için sabirsizlaniyorum.
2000 kisi ayni anda mi gelmis cikisa yahu, kuyruktayiz, ilerlemiyor.
Tek kapili gemiye binmeyecegim bundan sonra inemiyoruz, indik mi binemiyoruz...
Coco Cay aslinda icinde hayat olan bir ada degil.
Royal Carabean'in kendi gemilerinin bir gun gecirmesi icin satin aldigi bir ada.
Aslinda ada bir beach club tarzinda.
Hersey sadece gemi musterileri icin, burda yasayan birileri yok, adanin bir gecmisi, hikayesi yok.
Olsun... Muhtesem bir duygu, okyanusun ortasinda kucucuk bir kara parcasinin ustundesin.
Ada cokse, deprem olsa, yer yarilsa, okyanusun sulari adayi bassa, bittin. Kim gelecek yardima? Ucssuz bucaksiz su etraf...
Her zamanki gibi canli muzik var, binbir cesit sosyal aktivite var, eglenmek icin hersey var...
Ogle yemegi... Bir solen, bir ziyafet... Minik minik standlar kurulmus. Barberku standi (kardesimin deyimiyle protein standi), salata, hele hele meyveler... o tropkial meyveler olmadan hayatima nasil devam edecegim, bilemiyorum daha sonra.
Deniz kenarinda, bir adada bir ogme yemegi icin hersey dusunulmus. Sahane...
Ogle yemeginden once ve sonra canli muzik var yine, muzik her yerde...
Her sabah gemideki odamiza bir gazete birakiliyor. Saat saat o gun geminin her yerindeki aktivitelerin yayinlandigi bir gazete bu.
Coco Cay Adasi'nda bu sabah bir yoga workshop'i vardi. Gorunuse gore de bayaa iyiymis ama, kacirdim ben cok erkendi. Bu aksam fitness center'daki spinning dersine gidecegim. Bakalim bizim RPM'lerin neresinde kalacak bu ders Avustralyali hoca esliginde...
Kimse korkmuyor bu kopekbaliklarindan benim korktugum kadar....
Dikkatimi ceken birsey var.
Yahu kimse benim kadar korkmuyor bu kopekbaliklarindan, herkes sanki yokmus gibi davraniyor. Ben mi fazla abartiyorum yoksa?. Az once Amerikali bir kadinla sohbet ediyordum, jet-ski kiralayip sabah okyanusta gezmisler. Dedim, kopekbaliklari vardir, cok acilmasaydiniz.. O da cevap veriyor:"Kopekbaliklari var ama biz yuzmedik ki, jet ski'deydik."!!!
Bir de yuzseydiniz bari, yok artik!!
Coco Cay'in plaji muthis ama denizi hic guzel degil.
Boris dedi, acilinca iyiymis ama oraya gidinceye kadar yosunlar kayalar... Bir de malum meduzler... Kurtulamadik bu meduzlerden, her yerdeler, yapisik seyler... Bir de cok enteresan, buyuklerini gorup kacabiliyorsun ama minicikleri var, sen farkinda olmadan gelip yapisip isiriyor bir de insani, hatta birazcik acitiyor da...
Bahamas'larda ilk snorkling deneyimimi yasadim.
Bunyeye aykiri, dolayisiyla basta direniyor insan.
Ritmi tutturdun mu sorun yok, oyle akip gidiyorsun sanki.
Yillar once Seferihisar'da denemistim, Club Marmara'da tatil yaparken. 10 dakika sonra cikmistim sudan.
Bu sefer biraz direneyim dedim, agzimdan, burnumdan sulari yuttum ama olsun rengarenk baliklari gordum. Suyun altindaki daglari, tepeleri gordum. Biraz urkutucu geliyor bana. Bu sessizlik, bu sakinlik, dinginlik, suyun altinda beni urkutuyor. Ama suyun altina nefes alma fikrine biraz daha alistim bu sefer, unuttum, dogal birseymis gibi hareket edebildim...
Aksamuzeri gemimize donmek uzere dolmus-teknelere bindik.
Coco Cay Adasi'nda cici bir gundu...
Devami gemi uzerinde...
Aklimda Kalanlar, Icimde Kalanlar
Miami'de Son Gun
Majesty of the Seas
Key West / Bahamas
Coco Cay / Bahamas
Bahamas Adalari'na Gemi Seyahati
Show off sehir: Miami