Union Square etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Union Square etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

9 Ekim 2012 Salı

Güle güle San Francisco

San Francisco tam bir özgürlük ve alternatifler şehri.


Hippiler, biolar, homosexueller...

Homosexuellerin en çok bulundugu sehir San Francisco'ymus..

Ben sahsen Paris'ten daha çok nasil olabilir hayret ediyorum. Burda nerdeyse her 3 erkekten 1'i homosexuel.
Yoksa benim çevremde mi çok var da bana oyle geliyor?

San Francisco'nun gay semti "Castro Street" te dolasiyoruz.
 




Sağlı sollu her taraf fitness center, güzellik salonu, barlar, sex shop'lar...
Manikür yaptıran adamlar....
Bizim "Le Marais" den daha gay bir havasi oldugu kesin, kabul ediyorum.

7 katlı NIKETOWN'da kendimden geçtim...

Benim gibi spor asigi bir insan burda kendini kaybeder...
Herseyi almak ister. Bu sefer bir iki spor kiyafetiyle yetindim.
Bir tanesi de içinde ayni renginden shortuyla pembe bir etek.
Bu yaz, yaptigim freestyle sporlarda parke uzerinde firtina gibi esecegim...

Union Square'de bulunan Nike'in hazirladigi activite dikkatimi çekiyor:
Marathon Training for women. 

18.30'da randevu verilmis, marathon kosmak isteyen butun bayanlara ucretsiz kosu antremanlari. Wow ne kadar dahice bir fikir. Harika bir inisyatif ve promosyon.

Spor zaten bagimlilik yapan bir olay. Hele maraton.... soylediklerine gore bir kere kostun mu asla birakamiyor, her yerde kosmak istiyormussun. (Da yilda 2 maratondan fazlasi bedene zararliymis.)
Kosmak isteyen ama yalniz basina motive olamayan potansiyel sahibi butun kosucu bayanlar için duzenlenmis bir antrenman.
Nike tarafindan...

Eh haliyle o kiyafetler, ayakkabilar kosu yollarinda eskiyecek, yenilenmeleri gerekecek.
Haftada 2 saat bi kosu activitesi duzenle, sporcu pazarini buyut, genislet, kendi musterini var et. Bravo NIKE...

San Francisco'daki son akşam Leiagh ve Georges'un davetlisiyiz.

Aksam yemeğine ev sahiplerimiz Leiagh ve Georges'a davetliyiz.

1 hafta boyunca evlerinin alt katinda kalip, ozlemini çektiğimiz ev ortaminin ve San Francisco'nun keyfini surduk. Son aksam da birbirimizi taniyip sohbet edecegiz.

Ne tatli insanlar...
Leiagh, hani o pozitif enerji fiskiran, agzindan bal damlayan, agzindan çikan her sozu karsisindakini mutlu etmek için soyleyen insanlardan.

Evlerine giriyorum, ayagimi eve basar basmaz ayakkabilarima iltifat ediyor, çok begeniyor. Ki inanin bana, çok guzel de degiller, dunya turunun sonunda artik atmayi planladigim ayakkabilardan...
Üzerimdeki siyah tulumun içinde şahane göründüğümü söylüyor.
(Dünya turu esnasında kullanıp atmayı planladığım eski kıyafetlerden...)

Ama Leiagh boyle biri, herseyin güzel tarafını görüyor, gece boyunca anlattığı her seyden bu çıkıyor.

Kocasi, Macar asilli Georges da oyle. Muzik ogretmeniymis. Oyle de, San Ffrancisco'ya Obama geldiginde ona gitar çalan çocugun muzik ogretmeni seklinde bir hoca...

Bir yere gittigimizde orada yasayan insanlarla tanismak, sohbet etmek, içinde olmadigimiz hayatlarin, duzenlerin içine girmek çok zenginlestirici.

Bu guzel gece için, evlerini bize açtiklari için Georges ve Leiagh'a sonsuz tesekkurler.

En kisa zamanda Paris'te gorusmek üzere diyerek ayrılıyoruz...




Bir insanin aklindan ozgurluk fikrini asla alamazsiniz

Ev ortamini ozledik te simdi de evden çikamiyoruz

Ozgur ruhlu sehir San Francisco


Dunya Turu (6) SAN FRANCISCO


Dunya Turu (5) ROAD TRIP ( Grand Canyon, Zion Canyon, Bryce Canyon Monument Valley, Yosemite...)

Dunya Turu (4) LAS VEGAS

Dunya Turu (3) BAHAMAS

Dunya Turu (2) MIAMI

Dunya Turu (1) Balayi

3 Ekim 2012 Çarşamba

Özgür ruhlu şehir: San Francisco

25 Septembre 2011

Bayiliyorum kendine has bir tarzi olan kisilikli sehirlere...

Ve bayiliyorum o sehirlerin gelmisini, geçmisini, bugunlere gelene dek neler neler geçirmisligini, nelere tanik oldugunu, kimlere ev sahipligi yaptigini, nelerin onu uzdugunu, yiktigini, hangi olaylarin onu kalkindirdigini, zenginlestirdigini, guzellestirdigini...

Bir insani tanir gibi, adim adim kesfetmeye bayiliyorum bazi sehirleri.

San Francisco boyle bir sehir.
2 gun geçirir geçirmez anliyorsunuz, ne kadar karakterli oldugunu...

En tipik ozelligi tartismasiz yollari, sokaklari, caddeleri, yani yokuslari. Yokuslu yokuslu, inisli çikisli, tepeli tepeli...
Bildigimiz yollar gibi degil, dumduz bir eksende akip gitmiyor. En az 30 derece hatta daha fazla açilarla asagi dogru iniyor.

Butun yollar sarp bir yokus. Inisi de azap, çikisi da azap saniyor insan basta ama, isin asli oyle degil.


Bu tepeler sehri gizemli kiliyor. 
Her yokus farkli bir sey vaadediyor.

Surprizli bir sehir San Francisco. Gizemli...
Bazen bir yokusun otesini goremiyorsun. Bunun için her tepeye tirmanmak, her tepenin ilerisinde, otesinde, berisinde ne var gormek istiyorsun...
Her yokus farkli bir sey vaadediyor sanki. Merak ediyor insan, çikip gormek istiyor.
Biraz yorucu olsa da her tepeye tirmanasi geliyor insanin.
Isin tuhafi, kimsenin bu inip çikmalardan sikilir gibi bir hali yok.
Zira en paha biçilmez evler, en pahali magazalar bu çetin yokuslarin uzerinde bulunuyor.

Tepeden bir bakisi var sehrin, dogaya, hayata...

"Hippi" kulturunun dogdugu yer: San Francisco

Bugun sehrin merkezi Union Square'deyiz. Cok ta sansliyiz, gunluk guneslik bir hava ve meydanda açik hava konseri var. Yasasin...

San Francisco'ya dair okudugum kitaplardan aklimda kalmis.
Burasi, hippi kulturunun basladigi, dunyaya yayildigi, ve hâlâ yasayan hippilerin en çok bulundugu sehirmis.
Bunu ilk defa bu konserde çok net, canli canli gordum.
Annem babam yasindaki adamlar, kadinlar inanilmaz renkli kiyafetleri, daracik pantalonlari, uzerine batik desenli bluzlari, upuzun saçlari, sakallari, rastalari, temizlik dahil olmak uzere dis gorunuse onem vermeyen tutumlari...

Ve tabiiki... "Peace" sembolu tasiyan çesit çesit aksesuarlari...


"Beatles" dönemi gençliğinin yaşlıları bunlar...
Kim bilir... Belki de 1967'deki "Summer of Love" sosyal hareketini de bunlar yapmislardir. Hani su 100 bin kisiden fazla gencin Golden Gate Park'a yurudugu, ve orada "free food, free drugs, free love" dagitarak, free clinic ve free store kurduklari, bir takim sosyal dengeleri degistirmeyi hedefledikleri o efsane 60'li yillar...

Commune bir hayati benimsedikleri ve mutlak bir yabanciyla bile herseyi herseyi paylastiklari, "alternatif" bir yasam tarziydi onlarinki. Materyal anlaminda fakir, intellectuel ve sevgi bazinda ise çok çok çok zengin olduklari bir yasam tarzi...

Union Square'deki konsere geri dönüyorum:
60'li yillar tarzi muzik çalan bir grup oldugunu da goz onune alirsak annem babam yasindaki butun herkes meydanda dans ediyor. Guzel de etmiyorlar, oyle anlamsiz bir sekilde hareket ediyorlar. Ama, bir sekilde izletiyorlar kendilerini, hatta hayran birakiyorlar...

Çünkü özgürler...

Hippi devrimini yaparken yaymaya çalıştıkları yaşam biçiminin temel prensiplerinde bu var çünkü... Cinsel ozgurluk, ifadede ozgurluk, yaraticilik, toplumun hedefledigi gibi degil, kendi olmak istedikleri gibi bir yasami seçmede ozgurluk...

Ozumuze donus: Italyan restaurantinin yollari tastan...

Hippileri hayranlikla izledikten sonra, yine de onlardan biri olmadigimizi bize hatirlatan, bu aksam bir Italyan Restaurant'inda yemek yeme arzumuzun pesine takiliyoruz.

Bir de sahane bir Napa Valley kirmizi sarabi soyluyoruz ki....

Keyfimize diyecek yok...

Bir insanin aklindan ozgurluk fikrini asla alamazsiniz

Ev ortamini ozledik te, simdi de evden çikamiyoruz...



Dunya Turu (7) LOS ANGELES

Dunya Turu (6) SAN FRANCISCO

Dunya Turu (5) ROAD TRIP ( Grand Canyon, Zion Canyon, Bryce Canyon Monument Valley, Yosemite...)

Dunya Turu (4) LAS VEGAS

Dunya Turu (3) BAHAMAS

Dunya Turu (2) MIAMI

Dunya Turu (1) Balayi