21 Şubat 2013 Perşembe
Dunya Turu (10) : Hong Kong
26 Ekim 2011
Japon Kulturu'nden çok sey ogrendim.
Bir daha buralara gelir miyim bilmem, herhalde gelmem.
Ama simdiye dek gezdigim butun kulturler içinde en çok Japon kulturunden beslendim.
Sayginin ve onurun ne denli onemli bir kavram oldugunu ilk defa bu seviyede burada gordum.
En basit bir nesneyi bile onlara uzattiginizda, sanki dunyanin en onemli objesini veriyormussunuz gibi iki elleriyle tutarak aliyorlar.
Ve herhangi bir nesneyi onlar da iki elleriyle tutarak size uzatiyorlar.
Ve duzen...
Hersey o kadar duzenli isliyor ki, insanlar bir metronun, bir otobusun tam olarak saat kaçta gelecegini, tam olarak hangi vagonun nerede, hangi çizginin onunde duracagini biliyorlar.
Ve iste Hong Kong'tayiz...
Hong Kong sehrini ilk kez çok kuçukken izledigim Jean Claude Van Damme'in "Kan Sporu" filminde duydum. Hong Kong'ta buyuk bir dovus turnuvasi olacakti, ona gidecekti Van Damme.
Oyle uzaklarda, ulasilamaz, gidilemez bir yer gibi gorunmustu ki gozume o zamanlar Hong Kong...
Iste simdi buradayim...
Anahtar kelimeyi soyluyoruz, yine butun kapilari açiyor...
"Balayi"
Hemen upgrade oluyoruz.
Aynen Tokyo'daki Century Southern otelindeki gibi, gokdelen tarzi bir otelin 32. katinda ve hatta Hong Kong Korfezi'ne bakan bir odada kaliyoruz.
Muhtesem bir oda...
Kose odalar vardir ya, çok cepheli gorus alanli. Onlardan...
Hong Kong'ta iki merkez var.
KOWLOON biraz Cin evet, boyle Fas'taki souklar gibi yerler bulunuyor alisveris için.
Ama CENTRAL'a Cin demeye bin sahit ister.
Cin de sayilmaz zaten.
Burasi hiçbir yere ait sayilmaz, bir kultur de yok, millet te...
Bu kadar international bir sehir daha gormedim.
Her taraf banka, ve bankalarin expatlari, luxe alisveris merkezleri, cafeler, barlar, restaurantlar...
Victoria Pic diye bir yeri varmis unlu.
Boyle tepeden bakiyorsun Hong Kong Korfezi'ne.
Bir de Walk of Stars yapmislar, deniz kenarindaki yurume yoluna...
Bruce Lee'nin heykeli var.
Paris'ten eski spor hocalarimdan Christophe'un çalistigi denize nazil muhtesem spor salonunda spor yaptim. Pure Fitness. Olaganustu... Herkes sportif, herkes sinirlarin otesinde. Inanilmaz...
Hong Kong gecelerine akip, expatlar gibi sabaha kadar çilginca eglenir gibi yaptiktan sonra, geceyi Christophe'un evinde geçirdik ve ertesi gun yeni ufuklara yelken açmak uzere uyandik...
Japonya'nin kalbi Kyoto
Lutfen kimse geishalari bana "artist" diye yutturmasin !
NIKKO: Kirmizi çiçekler ve tapinaklar...
Giyotinden geçtim, elime kelepçe takildi, hucreye atildim: THE LOCK UP
HACHIKO: Sadakat ve bagliligin mukemmel simgesi..
Japon kadini neden bu kadar zayif ? Sirrini açikliyorum.
Golden Gai barlarinin kapisinda "yabancilar giremez" yaziyordu...
Elma elma olali boyle satafatli satisa sunulmadi.
Japon kadini yurumeyi bilmiyor.
Sumo gurescilerinin herkesin onunde torenle kesilen at kuyrugu...
Matrix'teki gbi beynime Tokyo'da hareket edebilme yetisi yuklensin istiyorum.
Ben de Japon Kadini olmak istiyorum.
Tokyo buram buram yalnizlik kokuyordu...
Dunya Turu (9) JAPONYA : Kultur farki diye ben buna derim.
Dunya Turu (8) HAWAII
Dunya Turu (7) LOS ANGELES
Dunya Turu (6) SAN FRANCISCO
Dunya Turu (5) ROAD TRIP ( Grand Canyon, Zion Canyon, Bryce Canyon Monument Valley, Yosemite...)
Dunya Turu (4) LAS VEGAS
Dunya Turu (3) BAHAMAS
Dunya Turu (2) MIAMI
Dunya Turu (1) Balayi
Libellés :
Central,
Dunya turu,
Hong Kong,
Kowloon,
pure fitness,
Victoria Pic
13 Şubat 2013 Çarşamba
Japonya'nın beyni TOKYO, kalbi KYOTO
Kyoto'da çok luxe bir otelde kaliyoruz.
Nerden mi belli? Kahvaltisindan...
Kahvaltida meyve yiyoruz, dusunebiliyor musunuz?
THE GOLDEN PAVILLON
Altin Ev, Kyoto'nun en çok ziyaretçi alan yeri.
Bir golun kenarina kurulmus ve altin sarisina kaplanmis, insanin gozlerini alan bir guzellige sahip bir ev...
Rivayete gore, kekeledigi için çevresindekiler tarafindan dislanan ve bu nedenle çevresindeki guzelliklere tahammul edemeyen bir din adami gelip yakmis burayi.
Ve 1950'lerde yeniden restore edilmis.
Ve yine her zamanki gibi etrafina dilek sektoru kurulmus.
Dedim ya, Japonlarin dinle minle alakalari yok, varsa yoksa dilek...
Batil inançlari kuvvetli bir toplum.
Oradan çikip yürüyerek RYOANJI Tapinagi'na geliyoruz.
Ayakkabilarimizi çikarip giriyoruz. Içerisi enteresan degil. Butun tapinaklar gibi, ayni.
Yaniz, disarisi enteresan. Hele bahçe, çok enteresan...
Rock Garden...
Tastan yapilmis bir bahçe. Cim yerine, çakil taslari var.
Her taraf minik tas ve buyuk kaya barçalari...
Zen bir ortam yaratmak amaciyla tas kullanilmis.
Sessizlik ve sakinlik getirdigi için...
JIDDAI MATSURI
Kyoto'nun en buyuk festivali.
Bir defile...
Japon kulturune dair ne varsa geçit yapiyor...
Kyoto tam bir tapinaklar sehri. 2000'e yakin tapinak var.
Hangisini gezecegini sasiriyor insan, o kadar sahane ki hepsi.
Yalniz giris biraz pahali. 6€ civarinda her birinin girisi.
Gordugum en guzel tapinak Zenrin- Ji tapinagi.
(Ninzen-Ji de fena degildi)
Zenrin-Ji, 863 yilinda yapilmis. Tahtadan bahçeye açilan yollar ve koridorlar var. Bahçede dolasir gibi tahtadan balkonlarda dolasiyorsun, çok keyifli.
Bahçesinde çana vuran adamiyla, Budha heykeliyle çok sahane bir tapinak.
Zenrin-Ji Tapinagi doganin tam ortasinda çok guzel bir yere kurulmus.
Oradan çiktiktan sonra "Walk of Philosopher"'i gezmeye basliyoruz.
Eskiden dusunurler buraya, dusunmeye gelirlermis.
Etrafta bir huzur, bir sakinlik... Su kenari dinginlik...
Civardaki evler de çok cici, çok sevimli.
Etrafta çit yok. O kadar sessiz.... ve rahatlatici...
Lutfen kimse geishalari bana "artist" diye yutturmasin !
NIKKO: Kirmizi çiçekler ve tapinaklar...
Giyotinden geçtim, elime kelepçe takildi, hucreye atildim: THE LOCK UP
HACHIKO: Sadakat ve bagliligin mukemmel simgesi..
Japon kadini neden bu kadar zayif ? Sirrini açikliyorum.
Golden Gai barlarinin kapisinda "yabancilar giremez" yaziyordu...
Elma elma olali boyle satafatli satisa sunulmadi.
Japon kadini yurumeyi bilmiyor.
Sumo gurescilerinin herkesin onunde torenle kesilen at kuyrugu...
Matrix'teki gbi beynime Tokyo'da hareket edebilme yetisi yuklensin istiyorum.
Ben de Japon Kadini olmak istiyorum.
Tokyo buram buram yalnizlik kokuyordu...
JAPONYA : Kultur farki diye ben buna derim.
Dunya Turu (8) HAWAII
Dunya Turu (7) LOS ANGELES
Dunya Turu (6) SAN FRANCISCO
Dunya Turu (5) ROAD TRIP ( Grand Canyon, Zion Canyon, Bryce Canyon Monument Valley, Yosemite...)
Dunya Turu (4) LAS VEGAS
Dunya Turu (3) BAHAMAS
Dunya Turu (2) MIAMI
Dunya Turu (1) Balayi
Nerden mi belli? Kahvaltisindan...
Kahvaltida meyve yiyoruz, dusunebiliyor musunuz?
THE GOLDEN PAVILLON
Altin Ev, Kyoto'nun en çok ziyaretçi alan yeri.
Bir golun kenarina kurulmus ve altin sarisina kaplanmis, insanin gozlerini alan bir guzellige sahip bir ev...
Rivayete gore, kekeledigi için çevresindekiler tarafindan dislanan ve bu nedenle çevresindeki guzelliklere tahammul edemeyen bir din adami gelip yakmis burayi.
Ve 1950'lerde yeniden restore edilmis.
Ve yine her zamanki gibi etrafina dilek sektoru kurulmus.
Dedim ya, Japonlarin dinle minle alakalari yok, varsa yoksa dilek...
Batil inançlari kuvvetli bir toplum.
Oradan çikip yürüyerek RYOANJI Tapinagi'na geliyoruz.
Ayakkabilarimizi çikarip giriyoruz. Içerisi enteresan degil. Butun tapinaklar gibi, ayni.
Yaniz, disarisi enteresan. Hele bahçe, çok enteresan...
Rock Garden...
Tastan yapilmis bir bahçe. Cim yerine, çakil taslari var.
Her taraf minik tas ve buyuk kaya barçalari...
Zen bir ortam yaratmak amaciyla tas kullanilmis.
Sessizlik ve sakinlik getirdigi için...
JIDDAI MATSURI
Kyoto'nun en buyuk festivali.
Bir defile...
Japon kulturune dair ne varsa geçit yapiyor...
Kyoto tam bir tapinaklar sehri. 2000'e yakin tapinak var.
Hangisini gezecegini sasiriyor insan, o kadar sahane ki hepsi.
Yalniz giris biraz pahali. 6€ civarinda her birinin girisi.
Gordugum en guzel tapinak Zenrin- Ji tapinagi.
(Ninzen-Ji de fena degildi)
Zenrin-Ji, 863 yilinda yapilmis. Tahtadan bahçeye açilan yollar ve koridorlar var. Bahçede dolasir gibi tahtadan balkonlarda dolasiyorsun, çok keyifli.
Bahçesinde çana vuran adamiyla, Budha heykeliyle çok sahane bir tapinak.
Zenrin-Ji Tapinagi doganin tam ortasinda çok guzel bir yere kurulmus.
Oradan çiktiktan sonra "Walk of Philosopher"'i gezmeye basliyoruz.
Eskiden dusunurler buraya, dusunmeye gelirlermis.
Etrafta bir huzur, bir sakinlik... Su kenari dinginlik...
Civardaki evler de çok cici, çok sevimli.
Etrafta çit yok. O kadar sessiz.... ve rahatlatici...
Lutfen kimse geishalari bana "artist" diye yutturmasin !
NIKKO: Kirmizi çiçekler ve tapinaklar...
Giyotinden geçtim, elime kelepçe takildi, hucreye atildim: THE LOCK UP
HACHIKO: Sadakat ve bagliligin mukemmel simgesi..
Japon kadini neden bu kadar zayif ? Sirrini açikliyorum.
Golden Gai barlarinin kapisinda "yabancilar giremez" yaziyordu...
Elma elma olali boyle satafatli satisa sunulmadi.
Japon kadini yurumeyi bilmiyor.
Sumo gurescilerinin herkesin onunde torenle kesilen at kuyrugu...
Matrix'teki gbi beynime Tokyo'da hareket edebilme yetisi yuklensin istiyorum.
Ben de Japon Kadini olmak istiyorum.
Tokyo buram buram yalnizlik kokuyordu...
JAPONYA : Kultur farki diye ben buna derim.
Dunya Turu (8) HAWAII
Dunya Turu (7) LOS ANGELES
Dunya Turu (6) SAN FRANCISCO
Dunya Turu (5) ROAD TRIP ( Grand Canyon, Zion Canyon, Bryce Canyon Monument Valley, Yosemite...)
Dunya Turu (4) LAS VEGAS
Dunya Turu (3) BAHAMAS
Dunya Turu (2) MIAMI
Dunya Turu (1) Balayi
Libellés :
balayi,
dilek agaci,
Dunya turu,
Golden Pavillon,
Gördüğüm Tapınaklar,
Japonya,
Jiddai Matsuri,
Kyoto,
tapinak,
Zenrin-Ji
11 Şubat 2013 Pazartesi
Lütfen kimse geishaları bana "artist" diye yutturmasın !
22 Ekim 2011
KYOTO yolunda trendeyiz. Shinkansen yani. Hızlı trenlerden...
Ne acaip, hâlâ alışamadım.
Trende biletleri kontrol eden görevli vagona girerken eğilerek selam veriyor, çıkarken eğilerek selam veriyor.
Hiç üşenmeden, yorulmadan her seferinde bunu yapıyor.
KYOTO'da ilk durağımız KIYOMIZU tapınağı.
Muazzam bir tepenin üzerine kurulmuş, ihtişamli bir tapınak.
Birşey fark ettim: Bu Japonların dinle, Tanrı inancıyla alakaları yok.
Varsa yoksa "dilek"
Hatta bayaa dilek sektörü kurulmuş.
Her yerde dilek dilemeye adanmış özel alanlar var.
Abartıp olayı parsiyelleştirmişler.
Burası "eğitim"le ilgili, burası "aşk" la ilgili, burası "iş"le ilgili..
Olayı direk kumara bağlamışlar.
Ordan buradan malzeme satın alıp söylenilen yere koyup dilek diliyorsunuz.
Teneke kutuya para atmaya çalışıyorsunuz, para içeri girerse dileğiniz gerçeklesiyor.
Kutsal sularda elinizi yüzünüzü yıkıyorsunuz, dileğiniz gerçekleşiyor.
Gûya...
Ve ardından meşhur HIGASHIYAMA sokaklarında kayboluyoruz...
Gion ve Higashiyama semtleri Kyoto'nun en turistik yerleri.
Bütün turistik old city'ler gibi daracık daracık, sevimli sokaklardan ibaret...
Higashiyama eski zamanlarda "Intellectual's Walk" olarak geçiyor.
Yani eski düşünürlerin, filozofların düşünmek, ya da beyin firtınası yapmak için tercih ettikleri uğrak yeri.
Higashiyama, ryokan denilen meşhur hanların, pansiyonların da çok olduğu bir yer.
Cok küçük bir odaya her akşam kimonolu kadınlar yer yatağı kuruyor.
Ve ertesi sabah erkenden kimonolu kadınlar gelip anında yatağı topluyor.
Bu geleneksel ve son derece oryantal usül geceleme özellikle Kyoto'da tam hız devam ediyor.
Bu geleneksel otellerde, yani ryokanlarda yer bulmak bir hayli zor.
Hem az sayıda yer var, hem de sanki yabancıları istemiyorlar.
Hiçbir yerde Ingilizce bir sey yazmiyor.
Kalma isteğimizi kimseyle doğru düzgün konuşamıyoruz.
Hatta kimisinin içine bile giremiyoruz. Öyle...
Lütfen kimse Geisha'ları bana "sanatçı" diye yutturmasın !
Geisha dedin mi akla ilk gelen yer şüphesiz Kyoto'daki Gion semti.
Ahşap evleri, loş ışıklandırması olan, dar, son derece romantik ve cici Gion sokakları...
KYOTO / Gion, geishalarin, eski geleneksel Japon sanatlarını sergilediği, gizemli restaurant ve barlardan oluşuyor.
Gizemli... Geishayla ilgili herşeye en çok bu sıfat yakışıyor.
Akşamüstü 18 civarı oldu mu, geishalar ve maikolar (çömez geishalar) çalıştıkları yerlere gitmek üzere yollara dökülüyorlar.
Gion sokaklarında bekliyoruz, birkaçını görmek için.
Fotoğraflarını çekebilmek mümkün değil. O kadar hızlılar ki...
Ve anında kayboluyorlar... Evet kayboluyorlar.
İnanılmaz hızlı yürüyorlar.
O daracık kimononun içinde, nasıl o kadar hızlı yürüyebiliyor, anlamak zor. Ama yürüyorlar işte...
Bir geishayi 10 saniyeden fazla görmek çok zor.
İnanılmaz teknik ve profesyoneller...
Hiç kimseye bakmadan, fotoğraflarını çekmek için pusu kurmuş turistlere inat, bir anda gölge gibi beliriyorlar, ve hızlı adımlarla köşeyi bir anda dönüveriyorlar...
Arkalarından koşuyoruz takip etmek için...
Nafile...
Gecenin derin, gizemli karanlığında kayboluyorlar....
Muhakkak ki bir evin ön kapısından girip arka kapısından çıkıyorlar; yola başka bir sokakta devam ediyorlar...
Zira, onları bir yere girerken ne gören var, ne de nerde çalıştıklarını bilen...
Geishalarin dans, müzik ve sahne sanatları sunarak çalıştığı bu geleneksel Japon restaurantları yabancıları kabul etmiyor.
Bu kültürün dışından olanların, turistik bir faaliyet olarak tecrübe etmelerine izin vermiyorlar.
Sadece bu kültürün insanlarına, erkeklerine açık...
Geishalar... "Cok yönlü sanatçılar"
Bütün guide'lar birşeyleri ispatlamaya çalisir gibi yaziyor.
Tüm batı alemi geishalari yanlış tanıyor. Fahişelik değil yaptıkları...
Onlar "çok yönlü sanatçılar"...
18. yüzyılda, aileler, genç kızlarını, OKIYA adlı geisha okullarına yetişmesi için veriyorlar veya satıyorlar.
Genç kızlar burada, bir ya da birden fazla müzik enstrümanı çalmak, dans etmek, çay seremonisi gerçekleştirmek gibi birçok geleneksel sanatı öğreniyor.
Ve ardından bu sanatları icra edebilecekleri eğlence yerlerinde çalıştırılıyorlar.
Bembeyaz bir suratları var.
Pirinç pudrasıymış bu.
18. yüzyılda gündüz kanallarda çalışan, yüzüne karbon bulaşan ve yüzünü temizleme fırsatı bulamadan gece de fahişelik yapmaya giden kadınlardan kalan bir adetmiş...
Tanınmamak adına...
Bütün rehberlerde bir açıklama ihtiyacı...
Geishalar üzerine fazla yorum yapamayacağım.
Ancak... Toplumun bu konuda hayli gocunduğu bir taraf oldugu kesin.
Bütün ama bütün rehberler; bakın siz geishaları yanlış tanıyorsunuz, onlar fahişe değil, birçok sanatı aynı anda yapabilen "multi-talented" sanatçılar... gibi açıklamalar yapma gereği duyuyor.
Bir kere...
Biz zaten bütün kadınlar multi-talented sanatçıyız.
Bir kadının aynı anda birden fazla işi yapabilmesi, bu yüzyılda keşfedilmiş bir yetenek değil.
O yüzden...
Kimse geishaları bana "artist" diye yutturmasın...
NIKKO: Kirmizi çiçekler ve tapinaklar...
Giyotinden geçtim, elime kelepçe takildi, hucreye atildim: THE LOCK UP
HACHIKO: Sadakat ve bagliligin mukemmel simgesi..
Japon kadini neden bu kadar zayif ? Sirrini açikliyorum.
Golden Gai barlarinin kapisinda "yabancilar giremez" yaziyordu...
Elma elma olali boyle satafatli satisa sunulmadi.
Japon kadini yurumeyi bilmiyor.
Sumo gurescilerinin herkesin onunde torenle kesilen at kuyrugu...
Matrix'teki gbi beynime Tokyo'da hareket edebilme yetisi yuklensin istiyorum.
Ben de Japon Kadini olmak istiyorum.
Tokyo buram buram yalnizlik kokuyordu...
JAPONYA : Kultur farki diye ben buna derim.
Dunya Turu (8) HAWAII
Dunya Turu (7) LOS ANGELES
Dunya Turu (6) SAN FRANCISCO
Dunya Turu (5) ROAD TRIP ( Grand Canyon, Zion Canyon, Bryce Canyon Monument Valley, Yosemite...)
Dunya Turu (4) LAS VEGAS
Dunya Turu (3) BAHAMAS
Dunya Turu (2) MIAMI
Dunya Turu (1) Balayi
Libellés :
dilek agaci,
Dunya turu,
Geisha,
Gion district,
Higashiyama,
Japon hani,
japon kadini,
Japonya,
Kiyomizu,
Kyoto,
maiko,
okiya,
pirinç pudrasi,
Ryokan
8 Şubat 2013 Cuma
NIKKO : Kirmizi çiçekler ve tapinaklar sehri...
21 Ekim 2011
Bugun Tokyo tatilimizin son gunu.
Yarin Kyoto'ya dogru yola koyulacagiz.
Son gunumuzu, Tokyo'ya trenle 2 saat uzakliktaki NIKKO sehrinde geçirecegiz.
NIKKO : Japon tapinaklarinin basladigi sehir.
Tôshô-gû tapinagi Japonya'daki tum tapinaklarin basladigi yer olarak kabul ediliyor. Buradan yayila yayila çogalmis tapinaklar.
Tôshô-gû muhtesem bir tapinak.
Gorkemli. Baroque tarzi.
Takip takistirmis, her yerinde bir aksesuari olan suslu kadinlara benziyor.
Insanin gozunu yoruyor ama insan yine de bakmaya doyamiyor.
Oyle...
Nike'in yeni sezon ayakkabi tanitimi olabilir mi?
Hayir degil.
Tapinaklara girerken, malum, ayakkabilar kapida çikariliyor.
Liseli bir grup, okul gezisi kapsaminda bu tapinagi gezmeye gelmisler.
Iste o genç takimin ayakkabilari bunlar.
NIKKO eski Japonca'da "guzel" demek...
Tôshô-gû tapinagindan çikip tekrar otobuse biniyoruz ve Ryuzu Fall diye bir yere gidiyoruz. Hani kartpostallarda, filmlerde gorurduk ya kirmizi yaprakli agaçlar, iste oyle bir yer.
Nikko - Tokyo arasi ayni gun içinde git-gel yapmak çok yorucu.
Aslinda bir gece kalmaliydik. Kalmadik.
Kalsaydik meshur Japon "spa"si ONSEN'lere giderdik.
Onsen dedigimiz bizim kaplicalar.
Nikko'nun daglik bolge olmasi itibariyle yer almis sicak su birikintileri, kaplicalar, yani dagdan gelen dogal kaynak suyu.
Kaplica suyu içinde, çirilçiplak, sevgilimle, Nikko'da daga nazir keyif yapmak ister miydim?....
Isterdim...
Onsen deneyimi...
Buralara yeniden gelmek için bence iyi bir neden...
NIKKO: Kirmizi çiçekler ve tapinaklar...
Giyotinden geçtim, elime kelepçe takildi, hucreye atildim: THE LOCK UP
HACHIKO: Sadakat ve bagliligin mukemmel simgesi..
Japon kadini neden bu kadar zayif ? Sirrini açikliyorum.
Golden Gai barlarinin kapisinda "yabancilar giremez" yaziyordu...
Elma elma olali boyle satafatli satisa sunulmadi.
Japon kadini yurumeyi bilmiyor.
Sumo gurescilerinin herkesin onunde torenle kesilen at kuyrugu...
Matrix'teki gbi beynime Tokyo'da hareket edebilme yetisi yuklensin istiyorum.
Ben de Japon Kadini olmak istiyorum.
Tokyo buram buram yalnizlik kokuyordu...
JAPONYA : Kultur farki diye ben buna derim.
Dunya Turu (8) HAWAII
Dunya Turu (7) LOS ANGELES
Dunya Turu (6) SAN FRANCISCO
Dunya Turu (5) ROAD TRIP ( Grand Canyon, Zion Canyon, Bryce Canyon Monument Valley, Yosemite...)
Dunya Turu (4) LAS VEGAS
Dunya Turu (3) BAHAMAS
Dunya Turu (2) MIAMI
Dunya Turu (1) Balayi
Bugun Tokyo tatilimizin son gunu.
Yarin Kyoto'ya dogru yola koyulacagiz.
Son gunumuzu, Tokyo'ya trenle 2 saat uzakliktaki NIKKO sehrinde geçirecegiz.
NIKKO : Japon tapinaklarinin basladigi sehir.
Tôshô-gû tapinagi Japonya'daki tum tapinaklarin basladigi yer olarak kabul ediliyor. Buradan yayila yayila çogalmis tapinaklar.
Tôshô-gû muhtesem bir tapinak.
Gorkemli. Baroque tarzi.
Takip takistirmis, her yerinde bir aksesuari olan suslu kadinlara benziyor.
Insanin gozunu yoruyor ama insan yine de bakmaya doyamiyor.
Oyle...
Nike'in yeni sezon ayakkabi tanitimi olabilir mi?
Hayir degil.
Tapinaklara girerken, malum, ayakkabilar kapida çikariliyor.
Liseli bir grup, okul gezisi kapsaminda bu tapinagi gezmeye gelmisler.
Iste o genç takimin ayakkabilari bunlar.
NIKKO eski Japonca'da "guzel" demek...
Tôshô-gû tapinagindan çikip tekrar otobuse biniyoruz ve Ryuzu Fall diye bir yere gidiyoruz. Hani kartpostallarda, filmlerde gorurduk ya kirmizi yaprakli agaçlar, iste oyle bir yer.
Nikko - Tokyo arasi ayni gun içinde git-gel yapmak çok yorucu.
Aslinda bir gece kalmaliydik. Kalmadik.
Kalsaydik meshur Japon "spa"si ONSEN'lere giderdik.
Onsen dedigimiz bizim kaplicalar.
Nikko'nun daglik bolge olmasi itibariyle yer almis sicak su birikintileri, kaplicalar, yani dagdan gelen dogal kaynak suyu.
Kaplica suyu içinde, çirilçiplak, sevgilimle, Nikko'da daga nazir keyif yapmak ister miydim?....
Isterdim...
Onsen deneyimi...
Buralara yeniden gelmek için bence iyi bir neden...
NIKKO: Kirmizi çiçekler ve tapinaklar...
Giyotinden geçtim, elime kelepçe takildi, hucreye atildim: THE LOCK UP
HACHIKO: Sadakat ve bagliligin mukemmel simgesi..
Japon kadini neden bu kadar zayif ? Sirrini açikliyorum.
Golden Gai barlarinin kapisinda "yabancilar giremez" yaziyordu...
Elma elma olali boyle satafatli satisa sunulmadi.
Japon kadini yurumeyi bilmiyor.
Sumo gurescilerinin herkesin onunde torenle kesilen at kuyrugu...
Matrix'teki gbi beynime Tokyo'da hareket edebilme yetisi yuklensin istiyorum.
Ben de Japon Kadini olmak istiyorum.
Tokyo buram buram yalnizlik kokuyordu...
JAPONYA : Kultur farki diye ben buna derim.
Dunya Turu (8) HAWAII
Dunya Turu (7) LOS ANGELES
Dunya Turu (6) SAN FRANCISCO
Dunya Turu (5) ROAD TRIP ( Grand Canyon, Zion Canyon, Bryce Canyon Monument Valley, Yosemite...)
Dunya Turu (4) LAS VEGAS
Dunya Turu (3) BAHAMAS
Dunya Turu (2) MIAMI
Dunya Turu (1) Balayi
Libellés :
Gördüğüm Tapınaklar,
Japonya,
Nikko,
omsen,
ryuzu fall,
tapinak,
Tosho-gu tapinagi
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)