Hayatta mutlu olmanin kosullarindan biri de bu degil mi?
Geçmise takilmamak....
Devamli gelecege bakmak...
Fikirlerini begendigim bir arkadasimin soyledigi gibi:
"Yasanan hersey zamanin bir fonksiyonu."
Mevcut zamanda içinde bulundugumuz, olusturdugumuz son halimiz zaten geçmisin eseri...
Mutlu olmak için yapabilecegimiz en güzel şey:
Yakında kayıtlara "geçmiş" olarak geçecek şimdiki zamanı, mevcut koşullarda en mükemmel şekilde yaşayabilmek...
Ve devamlı ileriye bakmak... değil mi?
"Geleceği korumak için geçmişi sular altında bırakalım..."
Sağlıklı yaşamlar için bu fikre katılmamak elde değil.
Ancak söz konusu ABU SIMBEL olunca orada bir durmak lazım...
1900'lu yılların başında oluşturulan baraj projesiyle Mısır'ın güneyindeki paha biçilmez tapinaklar (Philae, Kalabsha, Abu Simbel) sular altinda kalir.
Ve zamanın hükümeti, baraj projesini, 3000 yıllık yapıtların üstünde tutarak aynen böyle söyler:
"Gelecegi korumak için, geçmisi sular altında bırakalım..."
Mısır'ın imdadına UNESCO yetişir...
Sular altında kalmış, 3000 yıl öncesinde yapılmış ABU SIMBEL tapınağı 40 milyon $'lik bir bütçeyle UNESCO tarafından, parça parça kesilerek, orijinaline maximum sadik kalinarak karaya taşınır. Tam 4 yilda...
Sabah 4'te yola çıktın çıktın, yoksa kalırsın..
Abu Simbel'e Aswan'dan gitmek çok meşakkatli.
Yola çikis, Abu Simbel'e varis, tapinaklari gezis, bütün saatler devlet tarafindan izinli saatlerde yapilmak zorunda. Aswan - Abu Simbel yolu çok sıkı güvenlik önlemleri alınan bir yol.
Devletin müsade ettiği tek model şu:
Abu Simbel'e gidecek bütün arabalar, otobüsler saat 3.30'da tek bir noktada buluşacak.
Saat tam 4'te bütün araçlar konvoy halinde yola koyulacak.
Konvoyun güvenliği ve istikrarı için 120 km'nin altında sürmek yasak.
Saat 7'de Abu Simbel tapınaklarına varılacak.
Tapınakları gezmek sabah saat 7-10 arası.
Saat tam ama tam 10'da bütün araçlar mekanı terk etmiş olacak.
Yine aynı kurallarla 3 saatte Aswan'a dönülecek.
Bir tapınak az gezseydik ne olurdu sanki...
Gemideki zorunlu uyandırma servisiyle sabah 2.30'ta uyanıyoruz.
Yataktan sürünerek kalkıyoruz.
Doğru bir karar mi verdik Abu Simbel'e gitmekle diye sorguluyoruz sersem bir kafayla...
Yahu bir tapınak ta eksik kalsaydı ne olurdu sanki?
Bu Abu Simbel'i görmesek olur muyduk yani birseyimiz mi azalırdı?
Tatilde bu saatte kalkilir mi hiç?
diye söylene söylene hazırlanıyoruz...
Alana ilk varan otobüs biziz. Her taraf polis ve jandarma kaynıyor.
Mesele sahiden söyledikleri kadar ciddiymiş.
Tam 4'te hareket ediyoruz. Ve tam 7'de varıyoruz.
Megaloman Firavun RAMSES II'nin tapınakları
Abu Simbel dedikleri 2 devasa tapınak ama nasıl devasa...
Bayaaaa gözünün alabildiğine bir beton yığını...
Ramses II Mısır'in gelmiş geçmiş en ihtişamlı firavunu.
Mısır tarihine damgasını vurmuş, ne yaptıysa tarih olmuş. Öyle biri...
Ancak Fransa'ya girmek için Ramses'e bile vize gerek..
Bugün Kahire Müzesi'nde sergilenen mumyalanmış bedeni, 1976 yılında özel bir sergi amacıyla Paris'e gönderilmiş.
Tabut içinde gelecek 3000 yıllık bir ölü için bir pasaport hazırlanmış ülkeye girebilmesi için.
Name : Ramses II
Profession: King
Abu Simbel dedikleri Ramses II'nin biri kendisi için, digeri Nefertari için yaptirdigi iki tapinak.
Siz bakmayın Nefertari için tapınak yaptırdığına...
Nefertari bahane...
Kapida 6 heykel var, 4'ü kendisinin yani 2. Ramses'in, sadece 2'si Nefertari'nin.
Neymiş? Tapinak Nefertari adınaymış. Laf ola beri gele...
Içeride de bir iki duvarda Isis'in Nefertari'ye "ebedî yasam anahtari" verirkenki resmi o kadar.
Gerisi yine 2. Ramses, yine 2. Ramses....
Adam kendisiyle kafayı bozmuş.
RAMSES II ve favori kadini Nefertari
Bu Ramses ne kadar egocentric, ne kadar kendini begenmiş, resmen megoloman bir firavun.
Inanilmaz !!!
Kendini Tanri sanması da cabasi... Bence öyle sanıyor.
Abu Simbel'deki kendisi için yaptırdığı tapınakta gördük.
Tapınağın en dibinde 3 Tanri'yla heykelini yaptirmis. Tapınağın bu karanlık yılda sadece iki kere (baharlarda) ve çok kısa bir müddet çok kısıtlı bir şekilde güneş ışınlarını alabiliyor.
Güneş ışınlarının aydınlattığı yerde bu 4 heykelin hangisi bulunuyor?
Tabi ki Ramses'in...
(Içeride kesinlikle foto çekmek yasak, sadece bu resmi, malum, internetten buldum.)
Misir'da her yere girmis, her yerde o var.
Baskalarini silercesine var...
En büyük benim dercesine var...
İnsanın gözüne sokarcasına var...
Büyük bir savaşçıymış, ihtişamlı zaferler kazanmış, Mısır'in en parlak dönemiymiş...
70 yıla yakın hükümdarlık sürmüş, 91 yaşında ölmüş.
"Tarihi kazananlar yazar."
Ne kadar doğru bir laf !!!
Abu Simbel'deki tapinaklarda gorduk.
Butun duvarlarda diz çokmus, af dileyen insanlar, esir alinan askerler, kumandanlar...
Ne biliyoruz adamin diz çokup af diledigini?
Belki de onuruyla, gururuyla "öldüreceksen öldür, senden mi korkucam" dedi, bir de üzerine küfretti belki?
Ne biliyoruz olayın oyle duvarlarda anlatıldığı gibi gelişip gelişmediğini?
Bilmiyoruz.
Çünkü tarihi kazananlar yazıyor.
Veeee
92 oglu 106 kizi varmis... (!!!)
(Simdi burada birsey derdim de blogda olmaz, ozelde diyecegim)
Ve 19. kadin efsanevî NEFERTARI
34 kadını olmuş 2. Ramses'in. Amaaaaaa...
Içlerinden birisi en özel kadını olmus. En çok onu sevmis.
Kendisiyle beraber her yere onun izini de birakmis.
Çok güçlü bir karaktermis Nefertari. Öyle ne zaman ne yapacağı bilinmeyen, meydan okuyabilen, gerekirse yakıp yıkan, ille de benim istedigim gibi olacak diye direten, kafasinin dikine gidebilen, kraldir, firavundur, kelle korkusudur diye takmayan kendi bildigini okuyan kadınlardan...
Zaten, kimse kusura bakmasin, hanim hanimcik, yumusacik, uyumlu, sevimli bir kadin olamaz 2. Ramses gibi bir firavunu bastan çikartan, kafasina kazinan ve adini tarihe yazdiran...
Yine de...
Nefertari bir Hurrem Sultan olabilseydi o rakam 19'da kalırdı.
Sen kalk 34 tane kadın dene. Ki bi de bunlar kayıtlara geçenler.
Kim bilir kayitlara geçmeyen daha kaç kadin var...
Ondan sonra de ki "19 numara iyiydi". Var mi oyle...
Eminim Nefertari çok guçlu bir karakterdir olmasina ama, bir Hurrem Sultan olabilseydi o rakam 19'da kalirdi.
Daha ileriye gidemezdi...
Sabah'in 2.30'unda kalkip sadece 3 saatlik bir ziyaret için buralara kadar geldigimize hiç pisman degiliz.
Abu Simbel'de biri kendisi için, digeri Nefertari için yapilmis gorulmeye mutlak surette deger, boyut otesi, hayalgucunuzu zorlayan 2 muhtesem tapinak...
Misir'a yolunuz duserse, 3 saatlik gezi için bu kadar yol tepilir mi demeyin.
Tepilir...
1 Tapinak 2 Tanri: KOM OMBO
Kalbiniz kus tuyunden hafif olsun...
Champollion'un soyundan gelen adamin hali bir baska oluyor...
Hâyâlimde timsahlarla dolu bir Nil var...
Misir hâyâl edebilecegimizin çok otesinde...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder