Dün akşam çok enteresan bir Fransız yemeği keşfettim. İlk defa yedim. Aslında buna yemek demek ne kadar doğru olur bilemiyorum. Daha çok ritüeli olan bir yemek diyelim.
Fondu Bourguillon.
Ateşin üzerinde kızgın yağ getirilip masaya konuluyor. Sonra ufak ufak kesilmiş et parçacıkları herkesin önündeki uzun çatala geçrilip yağın içinde pişmeye bırakılıyor. Sonra da bilumum soslarla bandırılıp o güzelim etler yeniliyor. Protein sevenler için ziyafet. Ben bayıldım...
Arkasından da bir poker partisi...
Pokerle ilgili daha önce de çok yazmıştım.
Buraya tık tık (poker hayatın ta kendisi yazısı)
Bence poker bir karar alma pratiği, risk analizi ve özellikle elimizdekinin değerini ölçebilme, değerlendirebilme pratiği...
Dün akşam da nerde oyunu doğru değerlendirdiğimi, nerde hata yaptığımı çok iyi biliyorum. Yine de bazen kazanarak bazen kaybederek hep finale kalıyorum. Bire bir oyunlar çok zorluyor beni. İyi kartlarımı dahi atabiliyorum. Ama en büyük kazancımı da 9 ve 5 ile ettim. Normalde oynamaya değmeyecek kartlardı, ben de big blinddım. Kimse de yükseltmeyince flooptan sonra elim birden full oluverdi.
Hayat ta böyle olabiliyor. Beklemediğiniz olaylar ve kişiler bazen çok önemli yerlere gelebiliyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder