Kısa kısa anlat o zaman hayatı.
Niye ki? Kelimelerim mi bitti?
Bitmez ki...
Hani hayat fazla gerçek ya bazen...
Hani sessiz bir ortamda yürürken topuk sesiniz rahatsız eder ya bazen...
Hani herşey kafada biter de niye bizimkinde bitmez ya bazen...
Hani rüzgar bazen bahar meltemi gibi yumuşacık eser, okşar, sarıp sarmalar; hiç ummadığınız yerden eserek hırpalayıcı bir kasırga da olabilir ya bazen...
Ne anlatacaktım ben? Haaa evet hatırladım.
Kek yaptım bu sabah. Bu seferki çok güzel oldu. Her seferinde birbirinden farklı oluyor. Çünkü basit bir tarife bile itaat edemiyorum. Hiçbir tarifin şundan bu kadar bundan bu kadar deyişine sadık kalamıyorum. Her seferinde kafama göre yorumluyorum.
Söylenenlere uymak bu kadar zor olmamalı.
Anneme dedim ki benim ayağım her yere basacak.
Budur dedim, başka ne olacak ki?
Başladık dünya haritasında gidip gördüğümüz yerleri işaretlemeye...
Konuyla alakası yok. Kopuk kopuk bugün cümleler.
Fark etmez...
Tek kural var zaten.
O da her koşulda eğleniyor, iyi vakit geçiriyor, yaşamaktan zevk alıyor olmak.
Hatta her durumda mutlu olmaya karar vermek. Evet evet mutlu olmak bir seçimdir.
Gerisi teferruat...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder