Las Vegas'a gelip te kumar oynamamak, bu atmosferi yaşamamak, bir casino tozu yutmamak düşünülemez değil mi?
Düşünülemez...
Kumar dedin mi bizim olayımız poker...
Casinoya karşı oynanan, ve genelde zaten sadece casinonun kazandığı oyunları sevmiyoruz.
Poker öyle mi? Poker gerçek bir performans.. Gerçek bir oyun.
İnsanların birbiriyle çarpıştığı hakiki bir düello.
Kendi kendini test ettiğin, keşfettiğin, sonuçları tamamen senin aldığın kararlara bağlı olarak değişen bir oyun...
Poker hayatın ta kendisi...
Hani hayatta da böyle karar
ayrımlarında kalırız ya, birşeyleri oldurmak, birine birşey yaptırmak
isteriz, ama o kişinin karşısında hangi güce, hangi silahlara sahip
olduğumuzu bazen tam bilemeyiz.
Daha güçlü konumda olduğumuzu sanıp bazen rest çekeriz. Bir de bakmışız, karşımızdaki kişinin kartları düşündüğümüzden daha iyi, boyun eğmez, ve hatta tam tersine, bize meydan okur...
Elimizdeki kartları tekrar gözden geçiririz. Ya öne sürdüğümüz kadarını kaybetmeyi göze alarak, geri adım atarak kağıtlarımızı atarız. Ya da, aslında onun da, kağıtları o kadar iyi olmadığı halde bizi bir bir davranışa itmek için böyle yaptığını hesaplar restimize devam ederiz...
Sonuç: Ya herşeyi, ya da çok fazla şeyi kaybederiz... Ya da istediğimizi kazanırız.
Bütün mesele, bizim elimizin karşımızdaki ele nazaran hangi değerde olduğunu biçebilmektedir...
İnsan ilişkilerinde, bazı hassas noktalarda, nereye kadar şansımızı zorlayacağımızı, ne kadar ileri gideceğimizi bilemeyiz. İşte
poker de aynen öyle...
Söylediklerimizin ya da yaptıklarımızın dozunu karşımızdaki insan bizi durdurmadıkça arttırırız bazen. Elimizin daha güçlü olduğuna inanırız, arttırabiliriz ne de olsa beklediğimiz cevapları tepkileri alıyoruzdur.
Ancak şansımızı fazla zorladığımız bir an gelir, tepetaklak oluruz...
"Fazla naz aşık usandırır."
Aşığın sabrının sınırını yanlış değerlendirmiş bir poker oyuncusunun yanlış stratejisidir...
Aşığın aşkını hiç kaybetmek istemiyordur aslında. Aşığın ona olan aşkını yenilmez sandığı elindeki bir çift AS sanır.
Yüklendikçe yüklenir, yüklenir ama... bir de bakmış yerden çıkan bir 2'liyle elindeki bir çift 2 sahibi dünkü aptal aşık aşkını da alıp çekip gitmiş masadan...
Poker bir karar alma pratiğidir.
Çok
kritik zamanlarda neyi ne kadar kaybetmeyi ve ne kadar kaybetmemeyi göze aldığımızı veya alamadığımızı öğrenme atölyesidir poker...
Karar vermeyi öğreniyor, pratik ediyor insan
poker oynarken...
Öyle anlar geliyor ki.. Elim kuvvetli de olsa benden istenen miktari ortaya koyamamayacağım, bu riski göze alamayacağım, ya da alacağım. Ve bu kararı hemen simdi, 30 saniye içinde vereceğim...
Hızlı düşünen, çabuk ve etkili risk analizi yapabilen ve hızlı karar verebilen insanlarin teoride iyi oynayabileceği bir oyun poker.
Çünkü hayat çoğu zaman bizi hızlı düşünüp çabuk karar almak zorunda bırakıyor.
Ve bu kararlar her zaman doğru olmayabiliyor.
Doğru risk analizi yapabilme, hızlı düşünüp çabuk ve doğru karar verebilme konusunda pokerde hayatta olduğumdan daha başarılıyım.
Doğruya doğru. İyi bir poker oyuncusuyum.
İyi analiz yapabiliyorum, soğukkanlı durabiliyorum, her türlü agressif çıkışın altında ezilmiyorum, elim iyi olsa dahi fazla agresif çıkışlarda bulunmuyorum.
Bir çift As'i çok abartmiyorum, bir çift 4'ü fazla küçümsemiyorum.
Floop'u görme şansım varsa her an herşey değişebilir biliyorum...
Vegas'ta çesitli casinolarda poker oynadim. Turnuvalara katıldim. Turnuvalarda her zaman final masasına kadar kaldim. Bir keresinde de dördüncü bitirdim. Ne yazik ki sadece ilk 2 para kazanabiliyor.
Mirage'ta Limit Cash Game Poker
Limitli işler bana göre degil.
Limitsiz cash game de bütçeme uygun değil. Ne kadar kaybedeceğimi baştan bilmem lazım. Turnuvaya bir kere 60$ ödedin mi 3 saat kal masada kalabilirsen...
Zaten oyunun kendisini oynamak zevkli olan kısmı.
Ben turnuvaları seviyorum.
O ateşli çıkışları, çekilen
restleri, all in'leri, batislari, bir anda masayi terk edişleri, küçük
küçük büyüyüp büyük büyük düşüşleri, kişisel düellolari, savaşan
elleri...
İddia ediyorum, her poker turnuvasından kendime dair birşey öğrenip çıkıyorum.
60$ buna değmez mi?
Vegas'ta az kalsin hapse giriyorduk
Vegas'ta Sevgilimle Striptease Club
Erotik, Sehvetli, Bastan Cikartici: ZUMANITY
Vegas'ta Poker Turnuvalari
Uyumayan sehir: Las Vegas
Disneyland'dan hallice: THE STRIP
Ayagimin tozuyla David Copperfield
22 Ağustos 2013 Perşembe
19 Ağustos 2013 Pazartesi
"Neredeyse" Cirque du Soleil : THE DREAM
Tam bir Cirque du Soleil muptelasiyim.
Hatta zamanla, sirayla, yavas yavas butun gosterilerini gormek iddiasindayim.
Toplamda 19 gosterileri bulunuyormus. Hayat uzun. Acelem yok...
Simdiye kadarki performansim hiç te fena degil.
Cirque du Soleil'in sadece ve sadece Las Vegas'taki casinolarda sahne alan exclusive showlarini kaçirmadim.
Vegas'ta çikan, Cirque du Soleil'in 7 gosterisinden 4'unu gorme sansina eristim.
5.'si de "neredeyse" Cirque du Soleil...
- Cirque de Soleil'in "sensual" yuzu Zumanity kuskusuz en orjinal olani
- Cirque de Soleil'in enerjik ve akrobat yuzu Mystère (Treasure Island)
- Cirque du Soleil'in genç, çilgin, aykiri, hippi yuzu Love / Beatles (The Mirage)
Oyle bolumler var ki, odaklanabilecegimiz bir merkez yok. Sahnenin bir suru farkli farkli noktalarinda farkli seyler oluyor.
Dikkatiniz belli bir yerde toplanamiyor, zira ayni anda bircok sey sunuluyor.
Bir de oyle bolumler var ki, mesela 2 adamin birbirini tasiyarak yaptiklari insana kucuk dilini yutturacak tarz gosteriler... Iste o zaman degil baska bir yerde hareket olsun, sahnede cit bile cikmiyor...
Iki adam / hand to hand performance
Insan vucudunun bu kadar mukemmel ve kusursuz sekillere girip, neler yapabilecegine tanik oluyor, hayranlikla seyrediyoruz.
Hepsinin temel ozelligi insan bedenini insan ustu bir biçimde kullanmak olsa da her gosterinin kendine ait bir karakteri var.
Mesela KA daha çok kostumler, renkler, dovus ve dans kareografileri uzerine odakli...
Benim tercih ettigim bir tarz degil ancak begeneni çok.
LOVE / Beatles
Cirque du Soleil'in Beatles'in sarkilariyla ve o hippi doneminin degerleri ve konseptiyle hazirlanmis enteresan bir gosteri.
Ornegin "ask", "baris" "savasma sevis" konseptlerine hayli yer verilmis. Baris içinde bir yerde bulunan grup gençlerin polis tarafindan kovalanmasi bolumu çok guzel. Gençler çesitli akrobatik hareketlerle ordan girip buradan çikiyorlar. Cok hos. Elbette Beatles'in hepimizin bildigi tanidigi sarkilariyla...
Itiraf etmek gerekirse çogu bolum biraz amatorce. Herkesin vucudunu hayranlik duzeyinde kullandigi soylenemez.
Cok fazla curcuna, hippiler, her yerden bir sey çikma durumu bazen biraz abartılmış.
Bana gore gosterinin en guzel bolumu Beatles'in "I don't want to loose you" adli sarkisiyla sahnenin 4 kosesinde havada asili 4 kadinin ve ortadaki tek erkekle yaptiklari gosteri.
Her kadin arada bir sahnenin ortasina iniyor, erkekle flirtlesiyor ve ardindan kayboluyor.
Erkegin performansi, hareketlerinin akiciligi ve ritmi sahiden ustun.
Veeee "almost" Cirque du Soleil: DREAM / WYNN
Gitmeden once arastirdim. Kritikleri okudum. Bilgilendim.
Vegas'ta sadece bir tane showa gitme firsatiniz varsa mutlaka "O" ya gidin, diyordu herkes.
Cirque de Soleil'in Vegas'i sallayan, en unlu, en gozde gosterisi.
Elbette su dansiyla unlu Bellagio'da....
Ama biz O'ya gitmedik.
Baska kritikler okudum. Cirque du Soleil'in konsept ureticilerinden bir adam çok basarili olunca Cirque du Soleil'den daha fazla para istemis ve boylece kapi disari edilmis.
O da Cirque du Soleil'in en buyuk produksuyonu O yani Fransizca su demek olan "Eau" 'ya en buyuk rakip olabilecek ve aynen O gibi suda geçen yeni bir gosteri yaratmaya karar vermis. Wynn casinosuna "bana aynen boyle bir salon yapin" demis ve Wynn bu adama inanip sadece bu gosteriye ozel bir salon yapmis.
O'nun pazarini çalmaya çalisan bu yarali ve hirsli adamin gosterisini daha çok merak ettim.
DREAM / Le Reve.
Tek kelimeyle muhtesemdi...
Butun gosteri suda geçiyor
Malum gosterinin temasi su.
Sahne, dekor suyun içinde. Akrobatlar bir agacin tepesinde veya ipe bagli sekilde gosterilerini tamamliyorlar. Ve suya dalip kayboluyorlar.
Bazen de suya dalip kayboldugunu, sahneyi baskasina biraktigini dusundugumuz dansçilar, akrobatlar bir de bakmisiz suyun içinde beklemisler ve bir anda sahneye geri donmusler.
Nasil bir organizasyon, nasil bir lojistik... Eminim suyun altinda ekibe oksijen maskesi getirip takan birileri var. Suyun içinde oyle bekliyorlar.
Sadece iyi bir jimnastikçi veya dansçi olmak yetmiyor. Iyi yuzeceksiniz, suya iyi atlayacaksiniz da...
Ve hatta çok ama çok yuksekten bile atlamaktan çekinmeyeceksiniz.
Geçen ekim ayinda Cirque du Soleil / ALEGRIA Istanbul'a gelmisti. Umarim gitmissinizdir. Ben çok istedim ama gidemedim. Nedenlerin basinda Istanbul'da hiçbir sey yapmasini sevmiyor olusum geliyor.
Alegria kasim ayinda Avrupa turnesine çikiyormus. Paris'e gelmiyor. Lille'de yakalarim belki...
Vegas'a gelmisken bir Ferrari alayim bari diyen var mi?
Herhalde var ki WYNN Casinosu'nun içinde kocaman bir Ferrari galerisi var. Arabaya binip begenip alip gidiyorsunuz yani gostermelik degil.
Ancak galeriye girip Ferrarileri gormek bile bedava degil. Galeriye giris parasi var.
Ancak Ferrari sahibiyseniz giris ucretsiz tabi. Kardasiniz...
Vegas'ta az kalsin hapse giriyorduk
Vegas'ta Sevgilimle Striptease Club
Erotik, Sehvetli, Bastan Cikartici: ZUMANITY
Vegas'ta Poker Turnuvalari
Uyumayan sehir: Las Vegas
Disneyland'dan hallice: THE STRIP
Ayagimin tozuyla David Copperfield
Libellés :
akrobatik gosteri,
cirque de soleil,
Cirque du Soleil,
Dream,
Ferrari,
Ferrari Galerisi,
Gosteri - Konser,
Gördüğüm Sirkler,
İzlediğim Showlar,
KA,
las vegas,
le Rêve,
Love,
Mystère,
Show,
WYNN,
Zumanity
18 Ağustos 2013 Pazar
Disneyland'dan hallice: THE STRIP
THE STRIP'in akil almaz bir ritmi var ve kendimizi bırakıveriyoruz...
Las Vegas'ta hayat hep 5. viteste akiyor, aşağısı yok.
Burası şehir haline dönmüş bir Disneyland aslında.
Herşey yapay, ama nerdeyse aslı kadar güzel ve gerçek...
Şehirde herşey insanların casinolarda en fazla vakit geçirmesine yönelik tasarlanmış.
Casinolara girdin mi çıkamıyorsun, kayboluyorsun, zaten amaç bu.
Sokaklarda çok animasyon yok, otellere ve casinolara bağlı olarak yaşıyor şehir.
Sokaklarda ilginç ilginç kostümlerini giymiş insanlar var. Turistler onlarla resim gectirip birkac dolar veriyorlar.
Avrupa'daki, para atinca hareket eden sokak sanatçılarını anımsatıyorlar.
Beni en cok etkileyen casinolar hic şüphesiz Venetian, Caesars Palace, WYNN, New York New York, Bellagio ve Paris Las Vegas.
Dışarıdan şahane görünümlü Excalibour ve Luxor daha cok Mısır veya orta doğu temalı oteller. Onlar da fena degil.
En luxe ve en pahalı otellerden Venetian, tam bir Venedik...
Yani resmen Venedik şehrinin minyatürünü ana hatlarıyla koymuşlar.
Bildigin o koca nehri yapmışlar, sular üzerinde bir Venetian.
Otel odaları aynı Venedik'teki gibi köprülerin uzerinde, suyun uzerinde...
Gondollar var ve o ruhu tam verebilmişler.
Gondol gezintisi, sefasi yapiyor insanlar Vegas'taki Venedik'te.
Venedik'i de gördüm, aynısı Vegas'ta...
Paris Las Vegas... Tam bir minyatur Paris... Inanilmaz.
Bayaaa o Eyfel kulesini, Zafer Anitini, Opera binasini, o Paris'in kendine has cafelerini, kucuk yollarini yapmislar, o kadar basarili ki... Bayildim...
Caesears Palace'in olayi hic suphesiz Roma ve Cesar.
Trevi Cesmesi'nin onunde resim cektirdik.
Ama altina eklemek gerekti, hayir Roma'da degiliz, Vegas'tayiz diye...
Roma'yi da gordum, aynisi Vegas'ta...
Vegas'ta en cok kalmayi isteyecegim otel burasi.
Hem cok renkli, hareketli, hem cok gorkemli, luxe, sahane...
En cazip, en cekici otellerden biri de New York New York
Nerdeyse gercegi buyuklugunde ozgurluk aniti yapmislar.
Orda oyle butun ihtisamiyla duruyor, burasi New York diyor.
Iceriye giriyoruz. Brooklyne Bridge orda, bu kadar mi guzel taklit edilir.
5th Avenue'yu goren bilir, butun ruhuyla Las Vegas'ta da ayni...
New York'u da gordum, aynisi Vegas'ta...
Her casinonun bir olayi, sergiledigi bir gosterisi var dedim ya..
Mesela MGM'in olayi aslan... (Ve David Coperfield)
Bellagio'nun olayi dans eden sular...
New York New York'un olayi da Roller Coaster.
Hani su Disneyland'taki gibi 360° donen trenlerden...
Bunu The Strip'in uzerinde, Las Vegas'in isiklari altinda yapmak bambaska bir keyif...
VEGAS'TAKI BUFELER USTUN
Las Vegas'ta butun oteller acik bufe olusturuyor.
Saat ogleden sonra uce kadar bir fiat, ucten sonra bufelerin fiati degisiyor.
Acik bufedeki hem bollugun hem kalitenin bu kadar yuksek oldugu bir yer daha bilmiyorum.
Bu adamlar bu odedigimiz fiata bu bufeden para kazaniyor olamaz.
20$ - 25$ arasi bir rakam oduyoruz ama yedigimiz yiyeceklerin kalitesi inanilmaz.
Bazi yiyeceklerin degeri gastronomik acidan sahiden cok yuksek.
Tam bir ziyafet...
Biz genelde 3'ten once gidiyoruz, sabah, ogle, aksam yemegimiz oluyor.
Gunde boyle bir ogun cok cok yetiyor Vegas'ta.
Her gun ayri bir otelin bufesinde yedik karsilastirmak amaciyla:
Rio cesit acisindan en zengin olani, cok etkileyici bir bufesi var.
Treasure Island'da, kisiye ozel hazirlanan soslu makarnalari sevdi.
Wynn'de iki defa yedik. Benim açik ara favorim. Zenginligi, urun kalitesi ve sunumu kusursuz.
Ceasar Palace: Aksam 19'dan sonra gitmeyi denemeyin bile. Inanilmaz bir kuyruk var. Sanirsiniz as evi yemek dagitiyor. Ustelik en pahali bufelerden biri. Bu kadar beklemeye degecek ne var dedik. Ertesi gun ogle yemegi için atlayip gittik. Hersey çok lezzetli ama 1 saat sira bekleyecek kadar degil.
Paris: Paris Casinosu'ndaki bufe begenmedigimiz tek bufeydi. Fransiz mutfagi sayilmazdi ve çok az çesit vardi. Ayrica yer çok basik, karanlik ve sikisik. Yemek yemesi keyifli bir yer degil.
Aria: Bu casinoda ilk defa yedik. Tavsiye ederim. Urunler extra rafine. Daha çok deniz urunleri uzerine. Bir de "verrine" leri var cesit cesit ki verrine yapmak ta zor ve ugrastirici istir hani bu kadar insanin yemek yedigi bufeye bu kadar çok verrine yetistirmek her baba yigidin harci degil. Bravo.
Mirage: Bu seferki Las Vegas haftamizda Mirage'i mekan bildik. Her gun poker oynamaya oraya gittik. Bir gun de bufesinde yedik. Bu kadar çok bufede yiyince insan artik farki fark edemez hale geliyor. Mirage benim için 28$'a iyi bir aksam yemegi için biçilmis kaftan. Herseyi çok begendim. Hele en son yedigim ev yapimi dondurmaya bayildim.
Casinolarin bufesinde fark ettigim bir sey var. Genel olarak hiçbirisi kirmizi et onermiyor.
Zira luxe casinolar et restaurantlariyla dolu. Ve 1 entrecote'un 60$ hatta 100$ 'a onerildigi çok class yerler var. Ve malum boyle restaurantlarda sakin, class ve sizin yemege gitmediginiz yemegin sizin ayaginiza gelmesini tercih eden bir kesim var. Ozellikle 60 yas ustu kalbur ustu kesim.
O restaurantlarin is yapabilmesi için bence bufelerle danisikli dogus bir durum var. Kirmizi et bulunmuyor bufelerde.
Kirmizi et olmazsa olmaz diyenlerden degilseniz casinolarin bufeleri muhakkak tavsiye edilir.
Birsey daha var Strip'e ozel.. Herseyin en uçlarda yasandigi bu sehirde soyle bir araba var. Arabanin tek islevi bir reklam.
No comment...
Ayagimin tozuyla David Copperfield
Vegas'ta az kalsin hapse giriyorduk
Vegas'ta Sevgilimle Striptease Club
Erotik, Sehvetli, Bastan Cikartici: ZUMANITY
Vegas'ta Poker Turnuvalari
Uyumayan sehir: Las Vegas
Las Vegas'ta hayat hep 5. viteste akiyor, aşağısı yok.
Burası şehir haline dönmüş bir Disneyland aslında.
Herşey yapay, ama nerdeyse aslı kadar güzel ve gerçek...
Şehirde herşey insanların casinolarda en fazla vakit geçirmesine yönelik tasarlanmış.
Casinolara girdin mi çıkamıyorsun, kayboluyorsun, zaten amaç bu.
Sokaklarda çok animasyon yok, otellere ve casinolara bağlı olarak yaşıyor şehir.
Sokaklarda ilginç ilginç kostümlerini giymiş insanlar var. Turistler onlarla resim gectirip birkac dolar veriyorlar.
Avrupa'daki, para atinca hareket eden sokak sanatçılarını anımsatıyorlar.
Dışarıdan şahane görünümlü Excalibour ve Luxor daha cok Mısır veya orta doğu temalı oteller. Onlar da fena degil.
En luxe ve en pahalı otellerden Venetian, tam bir Venedik...
Yani resmen Venedik şehrinin minyatürünü ana hatlarıyla koymuşlar.
Bildigin o koca nehri yapmışlar, sular üzerinde bir Venetian.
Otel odaları aynı Venedik'teki gibi köprülerin uzerinde, suyun uzerinde...
Gondollar var ve o ruhu tam verebilmişler.
Gondol gezintisi, sefasi yapiyor insanlar Vegas'taki Venedik'te.
Venedik'i de gördüm, aynısı Vegas'ta...
Paris Las Vegas... Tam bir minyatur Paris... Inanilmaz.
Bayaaa o Eyfel kulesini, Zafer Anitini, Opera binasini, o Paris'in kendine has cafelerini, kucuk yollarini yapmislar, o kadar basarili ki... Bayildim...
Caesears Palace'in olayi hic suphesiz Roma ve Cesar.
Trevi Cesmesi'nin onunde resim cektirdik.
Ama altina eklemek gerekti, hayir Roma'da degiliz, Vegas'tayiz diye...
Roma'yi da gordum, aynisi Vegas'ta...
Vegas'ta en cok kalmayi isteyecegim otel burasi.
Hem cok renkli, hareketli, hem cok gorkemli, luxe, sahane...
En cazip, en cekici otellerden biri de New York New York
Nerdeyse gercegi buyuklugunde ozgurluk aniti yapmislar.
Orda oyle butun ihtisamiyla duruyor, burasi New York diyor.
Iceriye giriyoruz. Brooklyne Bridge orda, bu kadar mi guzel taklit edilir.
5th Avenue'yu goren bilir, butun ruhuyla Las Vegas'ta da ayni...
New York'u da gordum, aynisi Vegas'ta...
Her casinonun bir olayi, sergiledigi bir gosterisi var dedim ya..
Mesela MGM'in olayi aslan... (Ve David Coperfield)
Bellagio'nun olayi dans eden sular...
New York New York'un olayi da Roller Coaster.
Hani su Disneyland'taki gibi 360° donen trenlerden...
Bunu The Strip'in uzerinde, Las Vegas'in isiklari altinda yapmak bambaska bir keyif...
VEGAS'TAKI BUFELER USTUN
Las Vegas'ta butun oteller acik bufe olusturuyor.
Saat ogleden sonra uce kadar bir fiat, ucten sonra bufelerin fiati degisiyor.
Acik bufedeki hem bollugun hem kalitenin bu kadar yuksek oldugu bir yer daha bilmiyorum.
Bu adamlar bu odedigimiz fiata bu bufeden para kazaniyor olamaz.
20$ - 25$ arasi bir rakam oduyoruz ama yedigimiz yiyeceklerin kalitesi inanilmaz.
Bazi yiyeceklerin degeri gastronomik acidan sahiden cok yuksek.
Tam bir ziyafet...
Biz genelde 3'ten once gidiyoruz, sabah, ogle, aksam yemegimiz oluyor.
Gunde boyle bir ogun cok cok yetiyor Vegas'ta.
Her gun ayri bir otelin bufesinde yedik karsilastirmak amaciyla:
Rio cesit acisindan en zengin olani, cok etkileyici bir bufesi var.
Treasure Island'da, kisiye ozel hazirlanan soslu makarnalari sevdi.
Wynn'de iki defa yedik. Benim açik ara favorim. Zenginligi, urun kalitesi ve sunumu kusursuz.
Ceasar Palace: Aksam 19'dan sonra gitmeyi denemeyin bile. Inanilmaz bir kuyruk var. Sanirsiniz as evi yemek dagitiyor. Ustelik en pahali bufelerden biri. Bu kadar beklemeye degecek ne var dedik. Ertesi gun ogle yemegi için atlayip gittik. Hersey çok lezzetli ama 1 saat sira bekleyecek kadar degil.
Paris: Paris Casinosu'ndaki bufe begenmedigimiz tek bufeydi. Fransiz mutfagi sayilmazdi ve çok az çesit vardi. Ayrica yer çok basik, karanlik ve sikisik. Yemek yemesi keyifli bir yer degil.
Aria: Bu casinoda ilk defa yedik. Tavsiye ederim. Urunler extra rafine. Daha çok deniz urunleri uzerine. Bir de "verrine" leri var cesit cesit ki verrine yapmak ta zor ve ugrastirici istir hani bu kadar insanin yemek yedigi bufeye bu kadar çok verrine yetistirmek her baba yigidin harci degil. Bravo.
Mirage: Bu seferki Las Vegas haftamizda Mirage'i mekan bildik. Her gun poker oynamaya oraya gittik. Bir gun de bufesinde yedik. Bu kadar çok bufede yiyince insan artik farki fark edemez hale geliyor. Mirage benim için 28$'a iyi bir aksam yemegi için biçilmis kaftan. Herseyi çok begendim. Hele en son yedigim ev yapimi dondurmaya bayildim.
Casinolarin bufesinde fark ettigim bir sey var. Genel olarak hiçbirisi kirmizi et onermiyor.
Zira luxe casinolar et restaurantlariyla dolu. Ve 1 entrecote'un 60$ hatta 100$ 'a onerildigi çok class yerler var. Ve malum boyle restaurantlarda sakin, class ve sizin yemege gitmediginiz yemegin sizin ayaginiza gelmesini tercih eden bir kesim var. Ozellikle 60 yas ustu kalbur ustu kesim.
O restaurantlarin is yapabilmesi için bence bufelerle danisikli dogus bir durum var. Kirmizi et bulunmuyor bufelerde.
Kirmizi et olmazsa olmaz diyenlerden degilseniz casinolarin bufeleri muhakkak tavsiye edilir.
Birsey daha var Strip'e ozel.. Herseyin en uçlarda yasandigi bu sehirde soyle bir araba var. Arabanin tek islevi bir reklam.
No comment...
Ayagimin tozuyla David Copperfield
Vegas'ta az kalsin hapse giriyorduk
Vegas'ta Sevgilimle Striptease Club
Erotik, Sehvetli, Bastan Cikartici: ZUMANITY
Vegas'ta Poker Turnuvalari
Uyumayan sehir: Las Vegas
15 Ağustos 2013 Perşembe
Uyumayan Şehir: Las VEGAS
Nevada Bolgesi'nde, çölün ortasında kurulmus bir sehir...
Tamamen yapay. Olsun...
Her yeri ışıl ışıl, her yeri kıpır kıpır..
12 saatlik yolculuktan geliyoruz. Biraz yorgunuz ama kaç yazar...
Las Vegas'ta vız gelir tırıs gider.
Ayağımızın tozuyla akıyoruz Vegas gecelerine...
Yine yeni yeniden TRUMP HOTEL
2 sene önceki dünya turumuzda da bu otelde kalmıştık. Hatta, çevredeki kanyonları gezdik, tozduk, döndük dolaştık Vegas'tan geçerken 2 gün yine bu otelde kaldık.
İnsanların kendilerini evlerinde gibi hissettikleri yerler vardır ya, yine oraya dönmek istersiniz. Kendinizi bildik tanidik ellerde rahat hissedersiniz.
Ne nerdedir, bu otelin usulü, adabı nedir, hangi katta ne vardir bilirsiniz ve seversiniz. Trump Otel de biraz öyle oldu bizim için.
2 sene sonra yolumuz yine Vegas'a düştüğünde nerede kalacağımızı hiç düşünmedik.
Derhal Trump Otel'de yerimizi ayırttık.
Doğumgünü kutlaması falan bahanesiyle yine upgrade olup Strip'e bakan suite odayı kaptık.
Vegas'taki bütün otel odaları zaten devasa, zaten hepsi birer küçük daire.
Ama suite oda tam bir ev.
Açık mutfak salonu ayrı, yatak odası ayrı... Strip'e bakan 20 metrekarelik banyosu ayrı...
Odaya adım atar atmaz "wow effect" maximumda..
Burası otel odası değil, resmen bir daire..
Bedeninizi yatağa bırakır bırakmaz, yastıkların içinde kaybolup uykuya teslim oluyorsunuz.
Sonra oturma odasına geçiyoruz. Bayaa bildiğimiz oturma odası. Oturma odasının içinde bir banyo daha var.
Yanında full ekipmanli bir mutfak...
Odanin en sonunda, STRIP'e bakan, tam boy ve tüm duvar büyüklüğünde pencere kaplama...
Akşam olup, şehrin olağanüstü ışıkları yandığında, bu devasa pencerenin önünde bir kadeh birşey içmek ömre bedel keyiflerden...
Ve banyo... bu banyo tarif edilmez, sahiden yaşanır.
Herkesin kendi alanı, 2 banyo... Büyük bir duş, ve jakuzzi...
Evet evet banyoda kocaman bir jakuzzi var. İnsanın banyodan çıkası gelmiyor.
Las Vegas: Casino, show ve party
Las Vegas sadece casino degil, aynı zamanda show ve party sehri...
Insanlar buralara 18 yaşına girmeye, bekarlığa veda partilerine ve hatta filmlerdeki gibi evlenmeye geliyorlar...
Türkiye'de böyle bir partiye bir daha katılırsam Vegas'ta edindiğim şahane fikirlerim var.
Bir kere "bride team" veya "groom team" diye t-shortler bastırılacak, bu şart. (Yapan vardir belki ama ben çevremde görmedim.)
Dünyanın en güzel showları buradaki devasa otellerin gösteri salonlarında sergileniyor.
David Coperfield burada show yapıyor mesela. MGM Casinosu'nda.
Oteller casino zaten. Casino'lar otel. Içiçe herşey.
Büyük showlara ve gösterilere ev sahipliği yapan aynı zamanda içinde muhteşem casinolar barindiran oteller, en prestijli en luxe oteller. Bellagio, Ceasar Palace, Wynn, Venetian.
Zengin otellerin önünde her gün ücretsiz gösteriler oluyor.
Bu gösterilerin amacı insanları bu casinonun önünde toplamak, o casinonun reklamını yapmak, içeri girip para harcamalarını sağlamak.
Bu gösterilerden en ilgi çekici olanı TREASURE ISLAND Casino'su önündeki kadın ve erkek korsanların danslı müzikli savaş gösterisi.
Ya da BELLAGIO'nun dans eden suları...
Uyumayan sehir Las Vegas: Zamani unut, çıkışı unut...
Las Vegas'a gelir gelmez enerjisi katlaniyor insanın.
Adrenalin düzeyi tavan yapıyor. Yorulmuyor.
Çünkü Las Vegas uyumayan bir şehir. Ve ona ayak uydurmani bekliyor.
Sehrin cok farkli bir isleyisi var.
Casinolarda hicbir yerde saat asılı değil. Yok. Zamanı unut.
Hiçbir yerde çıkışı bulmaya yönlendirecek bir işaret yok. Çıkışı unut.
Casinolarin ışıklandırması da hep sanki akşamüzeri 19.00 kıvamında...
Gün ışığını unut, gece olduğunu unut. Saat hep 19.00...
Hersey insanları casinonun icinde kaldirmaya yönelik tasarlanmış.
Tuvaletlerin icinde, barda otururken bile önünde ekran var.
Dışarıda dolaşırken oturacak bir yer, bir bank yok.
Dışarıda olmaya değil, herşey içeride vakit geçirmeye itiyor insanı...
Sadece casinoda ol, oyun oyna, para harca...
Ayagimin tozuyla David Copperfield
Vegas'ta az kalsin hapse giriyorduk
Vegas'ta Sevgilimle Striptease Club
Erotik, Sehvetli, Bastan Cikartici: ZUMANITY
Vegas'ta Poker Turnuvasi
Casinolar Caddesi: The Strip
Tamamen yapay. Olsun...
Her yeri ışıl ışıl, her yeri kıpır kıpır..
12 saatlik yolculuktan geliyoruz. Biraz yorgunuz ama kaç yazar...
Las Vegas'ta vız gelir tırıs gider.
Ayağımızın tozuyla akıyoruz Vegas gecelerine...
Yine yeni yeniden TRUMP HOTEL
2 sene önceki dünya turumuzda da bu otelde kalmıştık. Hatta, çevredeki kanyonları gezdik, tozduk, döndük dolaştık Vegas'tan geçerken 2 gün yine bu otelde kaldık.
İnsanların kendilerini evlerinde gibi hissettikleri yerler vardır ya, yine oraya dönmek istersiniz. Kendinizi bildik tanidik ellerde rahat hissedersiniz.
Ne nerdedir, bu otelin usulü, adabı nedir, hangi katta ne vardir bilirsiniz ve seversiniz. Trump Otel de biraz öyle oldu bizim için.
2 sene sonra yolumuz yine Vegas'a düştüğünde nerede kalacağımızı hiç düşünmedik.
Derhal Trump Otel'de yerimizi ayırttık.
Doğumgünü kutlaması falan bahanesiyle yine upgrade olup Strip'e bakan suite odayı kaptık.
Vegas'taki bütün otel odaları zaten devasa, zaten hepsi birer küçük daire.
Ama suite oda tam bir ev.
Açık mutfak salonu ayrı, yatak odası ayrı... Strip'e bakan 20 metrekarelik banyosu ayrı...
Odaya adım atar atmaz "wow effect" maximumda..
Burası otel odası değil, resmen bir daire..
Bedeninizi yatağa bırakır bırakmaz, yastıkların içinde kaybolup uykuya teslim oluyorsunuz.
Sonra oturma odasına geçiyoruz. Bayaa bildiğimiz oturma odası. Oturma odasının içinde bir banyo daha var.
Yanında full ekipmanli bir mutfak...
Odanin en sonunda, STRIP'e bakan, tam boy ve tüm duvar büyüklüğünde pencere kaplama...
Akşam olup, şehrin olağanüstü ışıkları yandığında, bu devasa pencerenin önünde bir kadeh birşey içmek ömre bedel keyiflerden...
Ve banyo... bu banyo tarif edilmez, sahiden yaşanır.
Herkesin kendi alanı, 2 banyo... Büyük bir duş, ve jakuzzi...
Evet evet banyoda kocaman bir jakuzzi var. İnsanın banyodan çıkası gelmiyor.
Las Vegas: Casino, show ve party
Insanlar buralara 18 yaşına girmeye, bekarlığa veda partilerine ve hatta filmlerdeki gibi evlenmeye geliyorlar...
Türkiye'de böyle bir partiye bir daha katılırsam Vegas'ta edindiğim şahane fikirlerim var.
Bir kere "bride team" veya "groom team" diye t-shortler bastırılacak, bu şart. (Yapan vardir belki ama ben çevremde görmedim.)
Dünyanın en güzel showları buradaki devasa otellerin gösteri salonlarında sergileniyor.
David Coperfield burada show yapıyor mesela. MGM Casinosu'nda.
Oteller casino zaten. Casino'lar otel. Içiçe herşey.
Büyük showlara ve gösterilere ev sahipliği yapan aynı zamanda içinde muhteşem casinolar barindiran oteller, en prestijli en luxe oteller. Bellagio, Ceasar Palace, Wynn, Venetian.
Zengin otellerin önünde her gün ücretsiz gösteriler oluyor.
Bu gösterilerin amacı insanları bu casinonun önünde toplamak, o casinonun reklamını yapmak, içeri girip para harcamalarını sağlamak.
Bu gösterilerden en ilgi çekici olanı TREASURE ISLAND Casino'su önündeki kadın ve erkek korsanların danslı müzikli savaş gösterisi.
Ya da BELLAGIO'nun dans eden suları...
Uyumayan sehir Las Vegas: Zamani unut, çıkışı unut...
Las Vegas'a gelir gelmez enerjisi katlaniyor insanın.
Adrenalin düzeyi tavan yapıyor. Yorulmuyor.
Çünkü Las Vegas uyumayan bir şehir. Ve ona ayak uydurmani bekliyor.
Sehrin cok farkli bir isleyisi var.
Casinolarda hicbir yerde saat asılı değil. Yok. Zamanı unut.
Hiçbir yerde çıkışı bulmaya yönlendirecek bir işaret yok. Çıkışı unut.
Casinolarin ışıklandırması da hep sanki akşamüzeri 19.00 kıvamında...
Gün ışığını unut, gece olduğunu unut. Saat hep 19.00...
Hersey insanları casinonun icinde kaldirmaya yönelik tasarlanmış.
Tuvaletlerin icinde, barda otururken bile önünde ekran var.
Dışarıda dolaşırken oturacak bir yer, bir bank yok.
Dışarıda olmaya değil, herşey içeride vakit geçirmeye itiyor insanı...
Unut... Zamani unut, çıkışı unut, dışarıyı unut...
Ayagimin tozuyla David Copperfield
Vegas'ta az kalsin hapse giriyorduk
Vegas'ta Sevgilimle Striptease Club
Erotik, Sehvetli, Bastan Cikartici: ZUMANITY
Vegas'ta Poker Turnuvasi
Casinolar Caddesi: The Strip
Libellés :
Begendigim Mekanlar,
Bellagio,
Kaldığım Oteller,
korsanlar,
las vegas,
Treasure Island,
trump hotel
13 Ağustos 2013 Salı
Cirque du Soleil : KA
Cirque du Soleil'i bilen bilir.
Seveni çok ama sevmeyeni de çok...
Cunku bir makina gibi isliyor. Akrobatlari gunde 12 saat antrenman yaptiriyorlar. Gosteriyi surukleyenler iyi kazaniyor gerisi CV'deki Cirque de Soleil etiketine.
Sadece para para para, humanist yanlari kaybolmus diyenler var.
Neden mi?
1 ay kadar once Las Vegas'ta olen akrobat kizi okumussunuzdur, ya da duymussunuzdur.
Hangi oyun oldugu, nerede çiktigi bile gizlendi, anlatilmadi.
Meger MGM'deki KA gosterisiymis.
Las Vegas'ta herkes biliyor, konusuyor ve elestiriyor. Zira kizin olumunun ertesi gunu hemen yerine yedegi geçiriliyor, kizin anisina ertesi gun dahi gosteri girisine bir resmi bile konmuyor, aninda olay unutuluyor, unutturuluyor.
Cirque du Soleil'in birçok gosterilerisini çok begenerek izlesem de, evet bu son duruma içerlememek elde degil. Hiç hesapta yokken gidiyorum bir KA bileti aliyorum. Nerde ne olmus anlamak için...
Birsey soyliyim mi?
Bu ölen kiz olayiyla da ilgisi yok. Ben bir gosteriden bu kadar sikildigimi hatirlamiyorum. Bayilacaktim.... Hersey o kadar agir ilerliyor, bir agir ilerliyor...
Ilk yarim içinde gosteriyi terk etmek istedim. Cok ciddiyim.
Cirque du Soleil benim gozumde; her yerden birsey çikacak, her an birsey patlayacak, dikattiniz bir o yana çekilecek, bir bu yana çekilecek ve hatta zaman zaman sahnenin neresine bakacaginizi sasiracaksiniz.
KA hiç oyle degil. Bir atraksiyon fakirligi var. Akmiyor, ilerlemiyor. Kendi kendime soruyorum, hersey o kadar sade ki bu kiz nerede olmus olabilir.
Atraksiyonlu tek bir yer var. Bir kadin, bir erkek. Erkek ayagindan ipe baglanmis bir sekilde, kadini elinden bacagindan aliyor akrobatik hareketler yapiyorlar ve bir yandan da yerden bir hayli yukseliyorlar. Kiz tutunamasa, eli bile kaysa yeri boylar. Aklima bu bolumden baska birsey gelmiyor.
Cirque du Soleil'in en az beğenerek izlediğim gosterilerisiydi.
Cirque du Soleil'in bu kadar yavaş akan gösterisinin olmasina dahi şaşirdim.
Yarin öbür gun KA ekibi olarak turneye gelirlerse Cirque du Soleil diye bence hemen atlamayin. Bilet fiatlarina bakin. Çok büyük beklentiler içine girmeden Cirque du Soleil, adi var, diye gitmeyi kabul edeceginiz bir gosteriye ne kadar vermeyi kabul ediyorsunuz, hesabinizi yapin. Karaınızı öyle verin.
Biz Vegas'ta kisi basi 140 $ odedik. O da Tix4tonight'lardan aldigimiz için.
Bence bu gösterileri o kadar etmez...
Cirque du Soleil: LOVE ve Eski Cirque du Soleil. THE DREAM
Cirque du Soleil Sensual: ZUMANITY
Cirque du Soleil: MYSTERE
Seveni çok ama sevmeyeni de çok...
Cunku bir makina gibi isliyor. Akrobatlari gunde 12 saat antrenman yaptiriyorlar. Gosteriyi surukleyenler iyi kazaniyor gerisi CV'deki Cirque de Soleil etiketine.
Sadece para para para, humanist yanlari kaybolmus diyenler var.
Neden mi?
1 ay kadar once Las Vegas'ta olen akrobat kizi okumussunuzdur, ya da duymussunuzdur.
Hangi oyun oldugu, nerede çiktigi bile gizlendi, anlatilmadi.
Meger MGM'deki KA gosterisiymis.
Las Vegas'ta herkes biliyor, konusuyor ve elestiriyor. Zira kizin olumunun ertesi gunu hemen yerine yedegi geçiriliyor, kizin anisina ertesi gun dahi gosteri girisine bir resmi bile konmuyor, aninda olay unutuluyor, unutturuluyor.
Cirque du Soleil'in birçok gosterilerisini çok begenerek izlesem de, evet bu son duruma içerlememek elde degil. Hiç hesapta yokken gidiyorum bir KA bileti aliyorum. Nerde ne olmus anlamak için...
Birsey soyliyim mi?
Bu ölen kiz olayiyla da ilgisi yok. Ben bir gosteriden bu kadar sikildigimi hatirlamiyorum. Bayilacaktim.... Hersey o kadar agir ilerliyor, bir agir ilerliyor...
Ilk yarim içinde gosteriyi terk etmek istedim. Cok ciddiyim.
Cirque du Soleil benim gozumde; her yerden birsey çikacak, her an birsey patlayacak, dikattiniz bir o yana çekilecek, bir bu yana çekilecek ve hatta zaman zaman sahnenin neresine bakacaginizi sasiracaksiniz.
KA hiç oyle degil. Bir atraksiyon fakirligi var. Akmiyor, ilerlemiyor. Kendi kendime soruyorum, hersey o kadar sade ki bu kiz nerede olmus olabilir.
Atraksiyonlu tek bir yer var. Bir kadin, bir erkek. Erkek ayagindan ipe baglanmis bir sekilde, kadini elinden bacagindan aliyor akrobatik hareketler yapiyorlar ve bir yandan da yerden bir hayli yukseliyorlar. Kiz tutunamasa, eli bile kaysa yeri boylar. Aklima bu bolumden baska birsey gelmiyor.
Cirque du Soleil'in en az beğenerek izlediğim gosterilerisiydi.
Cirque du Soleil'in bu kadar yavaş akan gösterisinin olmasina dahi şaşirdim.
Yarin öbür gun KA ekibi olarak turneye gelirlerse Cirque du Soleil diye bence hemen atlamayin. Bilet fiatlarina bakin. Çok büyük beklentiler içine girmeden Cirque du Soleil, adi var, diye gitmeyi kabul edeceginiz bir gosteriye ne kadar vermeyi kabul ediyorsunuz, hesabinizi yapin. Karaınızı öyle verin.
Biz Vegas'ta kisi basi 140 $ odedik. O da Tix4tonight'lardan aldigimiz için.
Bence bu gösterileri o kadar etmez...
Cirque du Soleil: LOVE ve Eski Cirque du Soleil. THE DREAM
Cirque du Soleil Sensual: ZUMANITY
Cirque du Soleil: MYSTERE
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)