11 Aralık 2013 Çarşamba

Napoli'ye dair son lakirdilar...

Pompei harabelerinin ardindan bilgilerimizi tamamlamak uzere ertesi sabah Napoli Arkeoloji Muzesi'ne gidiyoruz.

"Gunaydin. Pompei'den çikan cesetler burada mi acaba?"

Gorevli kadin tuhaf tuhaf suratima bakiyor. Kadin, manyak misin nesin, Tarantino filminden mi çiktin, kadin sabah sabah gelmis ceset soruyor...

Hemen soyleyeyim; muzede Pompei'den çikan ceset yok arkadaslar. Zaten topu topu 15 civari ceset bulunmus taslasmis sekilde, onlar da Pompei'nin çikisinda sergilenenler.
Muzede de evlerden çikan antik esyalar, resimler, tablolar, heykeller var.

Muzede beni esas etkileyen bolum Hellenistik donemi, Roma ve Yunan eserleri oldu.

Oyle eserler var ki; bir daha boyle bir sey yapilabilir mi, bu seviye ulasilabilir mi, merak ediyorum.

Mesela su heykeller. Dikkatinizi çekerim. Bu, kalip buyuk bir mermermis ve sanatçi onu yonta yonta, tastan bir saheser meydana getirmis. "Kisilerin yontulmasi" argosu çok yerinde bir tabir, dumduz tastan çok farkli birsey çikartilabilir. Bunun bir zamanlar kalip bir mermer olduguna inanasi gelmiyor insanin.


Su heykelin detaylarina bir bakin. Kadinin eteginin pilesi tul sekline nasil getirilebilinir sadece bir mermeri yontarak? Bu nasil bir hayalgucu, nasil bir beceridir?


Malum Herkul'suz olmazzz...


Misir yazilarimda bahsetmistim, okumus olan hatirlayacaktir.
Bizim Napoleon ve ekibi Misir'daki firavun mezarlarinin ve butun zenginliklerin haritasini çikarttiginda yola ilk çikan Italyan'lar olmus. Dolayisiyla muzede çok onemli bir Misir kolleksiyonu bulunmakta.

Bu koleksiyona dair ben en çok, Kuzey Misir'a adini da veren Iskenderiye bolgesindeki Buyuk Iskender'in Pers Imparatoru Darius'u maglup ettigi savasin tablosunu begendim.



























Bu da muzeye dair ilginç bir parça. Mesela evinizin duvarinda boyle bir eser olsun ister miydiniz?



























Adamlar cinsel organlariyla bir hayli kafayi bozmuslar ve hayal guçlerini zorlamislar...




























Bu 2.5 gunluk Napoli haftasonumuzda bizi agirlayan sahane otelimiz Palazzo Documani'ye tesekkuru bir borç bilirim.

Dogumgunu haftasonumuz oldugunu duyunca bizi upgrade edip dergilerdeki gibi bir odaya yerlestirdiler.
Otel'in ekibi ilgi ve alakayi eksik etmezken, ilk aksam otel tarafindan sampanya ikramiyla karsilandik.
Cok tesekkurler...

2.5 gune bunlar sigdi. Capri Adasi, Sorrento ve Amalfi kiyilari için yazin tekrar gelecegiz...
































Special Dedicace: Rengin Altunlu Natale

Napoli programimizi hazirlarken verdigin tum bilgiler için ve son derece içten ve comertçe teklif etmis oldugun sehir turu teklifi için çok tesekkurler...

Sen bir basina, ben bir basima olsaydi eminim çok farkli olurdu.

Ancak...

Bu kadar dar zamana sikisip kalmisken,
Bir cumartesiye tasiyabileceginden fazlasini yuklemisken,
Bagli, bagimli ve sorumlu oldugumuz kisiler hareket alanimizi sinirlamisken...
Birbirimizi teget geçtik...

Bir gun bir yerde karsilasabilmek dilegiyle...


Pompei'nin Son Gunleri

Teatro Di San Carlo: Anlatacak hikayelerim var

Ve Napoli buram buram tarih kokuyordu

NAPOLI: Italya'nin asi çocugu...

1 yorum:

  1. Harika bir derleme okurken cok hoşuma gitti, Napoli'ye iki kere gittiğim halde böyle güzel hayatta yazamazdım. Takipteyim :-)
    Şule

    YanıtlaSil