Yeni bir yıl geliyor. Yeni yıl demek yeni umutlar demek.
Umut... ne güzel kelime...
Kral Theoden gibi olasın, yüreğindeki gücü eline alasın güzel Türkiye'm.
Yüzüklerin Efendisi'ni hatırlar mısınız? İkinci bölüm: İKİ KULE
Rohan Kralı, güçlü, asil, büyük kral Theoden, Sarouman'ın, krallığının içine sızmış hafiye büyücüsü tarafından etkisiz hale getirilmiştir.
Güçlü Rohan Kralı Theoden'in gözlerinde ışık kalmamıştır.
Theoden'in kolunu kıpırdatacak hali kalmamıştır.
Theodon kafasının tepesinden ayrılmayan bu büyücüden kurtulamamaktadır.
Silkinip onu üstünden atamamaktadır. Eski gücüne kavuşamamaktadır.
İşin kötüsü, bu kötü kalpli büyücü ona ne derse sorgusuz süalsiz inanmaktadır.
Hatta Theoden'in iyiliğini isteyen, onu eski gücüne kavuşturmak isteyen insanlara karşı kralı dolduruşa getirmekte ve en yakınlarına karşı bile cephe almasını sağlamaktadır.
Güçlü kralın gücünü adeta emmiştir büyücü... Bir vampir gibi...
Kral Theoden çökmüştür, gözünün feri sönmüştür, ne yapsa da bu büyücüden kurtulsa bilememektedir.
Büyücü, güçlü kralın gücünü ondan almış ve kralın yerine krallığı yalan dolanla yönetmekte, ve mutlak surette Rohan krallığının iyiliğini, parlak geleceğini ve çıkarlarını gözetmemektedir.
Ancak... Ne demişler? Gün gelir, devran döner..
Döner...
Gün gelir kralın içindeki o durdurulamaz güç, ona inanan, ona koşulsuz yürekten bağlı insanların dirayeti sayesinde ortaya çıkar.
Rohan Krallığını kuşatmış, her birimini ele geçirmiş, ondan kurtulmanın mümkün olmadığı kötü kalpli büyücü gün gelmiş, krallığa ve krallarına sahip çıkan insanlar tarafından fes edilmiş. Ve orayı terk etmek zorunda kalmış.
Büyücü gidince kral Theoden'in yüzünün nasıl değiştiğini, yüzüne nasıl KAN geldiğini hatırlıyor musunuz?
Büyücü gider gitmez kral en az 30 yaş gençleşir. Pörsümekte olan cildi adeta yenilenir.
Mavi gözlerindeki ışık yeniden yanar. Gözlerindeki yenilmez güç yerine gelir.
Ve Rohan Kralı büyük Theoden eski gücünü kazanır ve kaldığı yerden devam eder...
İşte öyle bir mutlu son dilerim.
Zaman akıp gitmiyor. Akıp giden biziz...
Bir yıl daha sona erdi....
Bu yılda neler öğrendim, hangilerini hayata geçirebildim?
Kimlerin kalbini kırdım, kimlerin ömrüne ömür kattım?
Yerinde sayan neleri yerinden oynattım?
Miyadını doldurmuş neleri başka birşeye dönüştürdüm?
Hangi fikirle coştum, hangi amacın peşinden yorulmadan koştum?
Tanımadığım kaç kişinin yüzüne bir tebessüm kondurdum?
Kimlere iyi geldim, kimlerin hayatına, kalbine sımsıcak dokundum?
Yeni yılda hepimize,
Hayattan beklediklerimizle, gerçekleştirebildiklerimiz arasında minimum düzeyde fark,
Egomuzla anlaşıp onunla barışık yaşadığımız, hırs ve kibiri ruhumuzdan savuşturduğumuz bir duruş,
İstemediğimiz her ne varsa, kalp kırmadan, hor görmeden, iz bırakacak söz söylemeden halledebilme erdemi,
Hayatta her ne oluyorsa şu anda burada oluyor, onu yaşadın yaşadın, çok düşünüp yaşayamadın geçti gitti... An denilen şeyin içeriğini sahiden kavrayabilme bilgeliği...
Su gibi akma yetisi,
Zenginliğin ne kadar sahip olduğunla değil ne kadar verebildiğinle alakalı olduğunu anlama deneyimi,
O anda en doğru sözü bulamayıp söyleyemediysen iş işten geçtikten sonra birşey söylememe, susma metaneti,
Sevdiklerimize daha sıkı sıkı sarılmak, her gün en az iki kişiyi mutlu etme becerisi,
Tutuyla bizi ele geçirecek ve derhal harekete geçirecek yeni fikirler,
Heyecanlandan ayağımızı yerden kesen olaylar, kişiler, deneyimler,
Baştan çıkartan yeni hedefler, dönüşümler, yepyeni bilgiler,
İçimizde büyük bir şeyi yerinden oynatan tesadüfen duyduğumuz bir söz,
Görür görmez hayatımızda değerli bir yeri kaplayacağını hissettiğimiz yeni tanıştığımız bir kişi,
Hem her gün olan, ama her gün aynı olmayan hayatın her anına dair farkındalık,
Sevmek ve üretmek ile beslenen mutlak pozitif bir yürek...
Ve umut...
Ve sevgi...
Ve aşk...
Ve tutku...
Ve mutluluk...
Ve bitmeyen bir yaşam enerjisi...
Ve hiçbir koşulda sarsılmayan bir yaşama sevinci dilerim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder