Geçen gun spor salonundayim, sporumu bitirdim, strechimi yaptim, dusumu aldim.
Yorgunluktan olup bitmisim, derhal saunaya attim kendimi.
Klasik hatun muhabbetlerinin en guzel dondugu yerlerden biri de bizim saunadir. Bayiliriz...
Hâlâ bikmadik usanmadik yillardir ayni kizlarla, hemen hemen ayni muhabbetleri yapmaya...
Detaya girmeyeyim, ama biz hâlâ çok keyif aliyoruz.
Eeee ne demisler, kazanan bir ekip ekip degistirilmez.
Fransizlar'in dedigi gibi: On change pas une équipe qui gagne.
Herkes kendine gore bakim urunleriyle gelir. Ardindan gelen sauna ve dus keyfi vazgeçilmezimizdir.
Spor yaparken hakkini veririz. Son enerjimize kadar tuketiriz. Bu yuzden hepimiz, soylemesi ayiptir, tas gibiyiz. Ardindan da sauna ve dus bolumunu SPA'ya çeviririz.
LUSH: Copacabana & Ange à Fleur de Peau
Baktim, çok yakin bir Italyan arkadasim çok sevdigim bir markanin bir peelingini kullaniyor: LUSH
LUSH tamamen el yapimi, ozellikle meyve ve sebze ozlerinin kullanildigi Bio kozmetik urunleridir. El yapimi oldugu için, bir makinadan seri uretim seklinde çikmadigi için son derece ozenle hazirlanan muthis urunler.
Ben de 3 sene once dogumdugumde bana bir sepet LUSH banyo urunleri hediye eden çok sevgili bir arkadasim Claire sayesinde tanistim. Hediye sepeti sadece banyo keyfi urunlerini içeriyordu.
Hani su kuveti doldur, kopuk kopuk olsun, içine gir kaybol, kopukler vucuduna ortu olsun, sen içinde uyu seklindeki banyo keyfi...
Ondan sonra da vucut bakimindan, yuz bakimina, el bakimindan saç bakimina her urununu aldim, kullandim.
Italyan arkadasimin kullandigi peeling yeni çikan bir urunleri olmali, tanimiyorum.
COPACABANA
Denemem için bana da verdi. Butun vucuduma masaj seklinde bu peelingi yaptim.
Aslinda tam bir peeling de degil. Bir suru bitkinin ozunden yagindan olusmus sabun seklinde bir peeling-crème bu Copacabana.
Saunda uyguladim ben. O ufacik, minicik, microscopik kum parçalarinin tenimi resmen kadife gibi yaptigini anlatamam.
Meger bunlar pirinç, fasulye ve badem ozu parçaciklariymis. Ne varsa bitkilerde var.
Ve Copacabana'nin içindeki cacao ve karite yagi da peeling etkisiyle açilan gozeneklere, nefes alan cilde derinlemesine isliyor ve cildi nemlendiriyor... Muthis.
Var yaaa... O gece, uzun zamandir hiç uyumadigim kadar guzel uyudum. Derin, deliksiz, bebek gibi hafif... Cildim yumusacik, kadife gibi puruzsuz.
Hatta ipek gibi...
Ertesi gun derhal LUSH'in yolunu tuttum.
Copacabana'dan bir adet satin aldim.
Satici kiz bu tarzda bir de yuz için olani var dedi. Denetti.
Ange à Fleur de Peau... Cildinizin melegi gibi...
Ortaçagdaki eski bir guzellik maskesinden esinlenerek olusturulmus bir urun. Ne varsa modern olmayan zamanlarin oncesinde var. Bayildim...
Bu urun de Bio, yine badem parçaciklari, gul ve lavanta esansi ve bir parça da toprak, evet toprak cilde çok iyi geliyor...
Bu peelingden elinize bir parça aliyorsunuz, sonra birkaç damla suyla avcumuzun içinde yogunlugunu açiyoruz ve yuzumuze masaj yapiyoruz.
Sonuç: Inanilmaz. Bebek gibi bir cilt ve puruzsuz bir ten. Ve içindeki lavanta ozu insani rahatlatiyor, ruhuna da iyi geliyor.
Hemen bu urunden de aldim, artik her aksam cildimi bununla temizliyorum.
Uyku kalitemi bile yukari çekti bu urunler.
Ikisi de artik vazgeçilmezim...
Birer adet spor çantamdaki vanity'de, bir de evimdeki banyoda...
Her yerde LUSH
Haa bir de esantiyon verdiler.
Deniz tuzu ozlerinden ve minarellerinden yapilmis, saç diplerini harekete geçiren ozel bir saç maskesiymis.
Deneyelim. Gorelim...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder