19 Ağustos 2014 Salı

İzmir Elhamra Sahnesi'nde sergilenen ne varsa giderim...

En son İzmir seyahatim Budapeşte-Bratislava-Viyana gezimizin dönüşünde olmuştu.

Eh malum, bu şehirler sanatın, müziğin beşiği şehirler olunca, bu şehirlerde operaya gitmemek, Türkiye'ye gelip kebap yemeden dönmek gibi birşey oluyor.

Viyana'daki FAUST Operası yazısı 
Bratislava'daki CARMEN Operası yazısı
Napoli'deki AIDA Operası yazısı

Özellikle Bratislava ve Viyana'daki operaların ardından o kadar mest olmuş bir haldeydim ki; İzmir'e gelir gelmez yaptığım ilk iş İzmir Devlet Opera ve Balesi'nin programını taramak oldu. Mayıs ortası olduğu için seçenekler azdı.

Ve sonunda,

13 Mayıs 2014 akşamına İzmir Devlet Opera ve Balesi Konak ELHAMRA Sarayı'nda sergilenecek olan BELLİNİ'nin La SONNAMBULA (Uyurgezer Kız) adlı eserini izlemek üzere yerimizi ayırttık.

La Sonnambula, bir Aida, Carmen ya da Figaro'nun Düğünü gibi dünya opera evlerinin repertuarlarında daimi olarak bulunan ve popülaritesiyle büyük kitleler çeken bir eser olmamakla beraber, en eski opera salonlarında opera izledikten sonra beklentilerimi yüksek tutmamam gerektiğine dair bir dürtü içinde olsam da, İzmir Elhamra Sahnesi'nde bu eseri izleyecek olmak neden bilmem beni çok heyecanlandırıyordu.



























İlk dikkatimi çeken seyircilerin kalabalıklığı oldu. Salon tamamen doluydu.
Küçük bir salon, balkon sadece sahnenin önünde. Yanlara doğru yayılan bir çerçevede değil.
Biz sahnenin hemen önünde ve ortasında bir yer alıyoruz.

Kısaca şunu söyleyebilirim ki; ses ve görüntü kalitesi açısından Elhamra Sahnesi dünyanın devlerini aratmıyor.

1912 yılında inşa edilen bu bina, eski adıyla Milli Kütüphane Sineması, daha sonraki Elhamra Sineması ve bugün Elhamra Sahnesi olarak İzmir'in en eski ve en orjinal tarihi binalarından biridir.

1980 yılında Kültür Bakanlığı tarafından kiralanarak operaya uygun bir şekilde restore edilen Elhamra Sahnesi İzmir Devlet Opera ve Balesi'ne verilmiş, Ekim 1982'de ilk eserlerini sergilemiş.

Mermerin bolca kullanıldığı Elhamra Sarayı'nın içi de de en az dışı kadar etkileyici.
Işıklandırması bir şahane. Şark tipi avizeler, duvarlarda Türk tarihine uygun nakışlar, panolar ve resimler mükemmel.

Bellini - La Sonnambula

Bu eser, aynen bu kadroyla dünyanın her sahnesinde oynayabilir ve sonunda kendilerini, elleri acıyana, kızarana kadar alkışlayan bütün seyircileri kendilerine hayran bırakabilir.

Bayıldım...
Bu kadar üstün bir kalitede bir opera dinlemeyi sahiden beklemiyordum.
Hayır, ne Napoli'de dünyanın en eski opera sahnesi olan Teatro di Carlo'da izlediğim Aida'dan aşağı kalır bir yanı vardı, ne Bratislava'daki Carmen'den, ne Viyana'daki Faust'tan...

Bayıldım...
Sanatçıların seslerinin gücüne, sahne performanslarına, sahneyi dolduruşlarına, vermek istedikleri tüm duyguları içimize nüfuz edişlerine, yine de ve illa ki o gümbür gümbür gür gürbüz seslerine...
Bayıldım...

Ve en iyi yer hem de sahnenin önünde ve ortasında sadece 20-25-30 YTL. (Emekli 10-12,5-15 YTL)
Dünya bu kalitede bir opera izlemek için fahiş rakamlar ödüyor...

Operaya gidin arkadaşlar.

İzmir Elhamra Sahnesi'nde sergilenen ne varsa gidin...

İzmir'li olup, Kemeraltı Çarşısı'nın hemen girişindeki bu muazzam sahnede bir kere bir opera izlemediyseniz bilin ki çok şey kaçırıyorsunuz.

Ben taaa deniz aşırı yerlerden takip ediyorum.
Ve hatta bu eylülde geldiğimde ne varsa programlarında içime çekmek, kendime katmak istiyorum.

Bu yazıyla buradan İzmir Devlet Opera ve Balesi'ne sesleniyorum.

2014-2015 sezonu programınızı henüz güncellememişsiniz. Acele ederseniz sevinirim.

Zira eylül ayında Elhamra Sarayı'na uğramadan dönmek istemem.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder