18 Aralık 2012 Salı

Matrix'teki gibi beynime Japonya'da hareket edebilme yetisi yuklensin istiyorum.

15 Ekim 2011

Japonya'ya gelmeden once herkesin Lost in Translation filmini seyretmesi gerekir. Cocuklugumuzun hayalet avcisinin (B. Murry) yasadiklari bos seyler degil. Hepsi dogru.

Bu sabah gune çok erken baslayalim diyoruz. Meshur tarihi semt ASAKUSA'ya gidecegiz.

Shinjuku metro istasyonuna variyoruz.
Iste orada basliyor, butun bu Lost in Translation hikayemiz.
Binlerce kere kayboluyoruz.
Kaybolmak ne kelime, boyle kalakaliyoruz, ne yone gidecegimizi, nerden ne bileti alacagimizi bilemiyoruz.

Allah'im bu insanlar bu kadar seri bir sekilde nereye gidiyor? Nasil bu kadar hizli hareket ediyorlar, bu metro biletlerini nerden almislar, nereye gideceklerini nasil bu kadar net biliyorlar?

Hayat o kadar hizli akiyor ki Tokyo'da ve ozellikle Shinjuku'da, kimsenin 10 saniye durup bilgi verecek vakti yok.


Matrix filmindeki gibi beynime, "Japonya'da hareket edebilme" yetisi yuklensin istiyorum.

Valla oyle boyle degil. 2 saat kaybediyoruz Shinjuku metro istasyonunda.
Deli tavuk gibi don don ayni yerde sayiyoruz. Bir kere hersey Japonca yaziyor. Ingilizce bir "exit" yazisi koymuslar.
Mesaj belli, hiç girmeyin, siz en iyisi hemen çikin burdan...

Fransa'da ve diger Avrupa ulkelerindeki gibi metro hatlari Tokyo'da tek bir sirketin tekelinde degil.
Nereye gitmek istiyorsan ona gore seçiyorsun metro kartini.
3-4 tane farkli sirketin hatti var. Her sirketin hatti baska baska yerlerden geçiyor.
Ve gideceginiz yer ayni sirketin hatti uzerinde bulunmuyorsa her hat degisiminde de ayrica para oduyorsunuz.
Tam bir kaos !!!

Birkaç saatimizi aliyor ama sonunda çikiyoruz isin içinden.
SUICA metro kartimizi dolduruyoruz. Nereye gittiginden tam emin olamadigimiz metroyu beklemeye basliyoruz.


Tokyo'nun ziyaretçi akinina ugrayan tapinagi ASAKUSA


Asakusa'ya variyoruz.
Minik minik sokaklari, tapinaklari ile çok cici turistik bir yer burasi. 
Cok ilginç, çevrede gordugum hersey, her detay simdiye kadar gordugum herseyden farkli.

Asakusa 1923 yilindaki yikici depreme karsi koyabilse de, 2. dunya savasi sonundaki bombalara karsi koyamamis ve harabeye donmus. Sonra renove edilmis. Bu nedenle gorduklerimin hangisi eski, hangisi yeni bilmiyorum.


Her yer dilek dileme yeri...
Agaca bilmem ne bagliyorsun, oraya mum dikiyorsu, su tenekeye para atiyorsun ve bir dilek diliyorsun. Bu tapinaklarin etrafi dilek dileme pazari yani. Sistem takir takir çalisiyor.


Rivayete gore ibadet etmekten elleri ayaklari dusmus...

Biz de ortama uyuyoruz.
Kolsuz bacaksiz kirmizi bir rahip kafasi biblosu aliyoruz.
Hikayesi de var.

Rivayete gore bir zamanlar bir rahip varmis.
O kadar çok dua etmis, o kadar çok dua etmis ki, ruhsal ve zihinsel ibadete kendisini o kadar çok adamis ki; sonunda elleri ve ayaklari dusmus. Zira artik yasamak için sadece beynine ihtiyaci varmis, bedenine degil.

Bu rahibin biblolarini yapmislar. Goz kisimlarini da bos birakmislar yani goz yok, beyaz.

Inanisa gore bu rahibin biblosunu birine hediye ediyorsun.

Hediyeyi alan kisi bir dilek diliyor.
Ve gozlerden birini siyaha boyuyor.
Dilegi gerçeklesirse diger gozu de boyuyor.

Japonlar'in evlerinde tek gozu boyali ya da her ikisi de boyanmis bu biblolardan gormek çok alisageldik bir durummus. Ve bu konusulmazmis, sadece gormek gerekiyormus.

Biz de ne yaptik?
Sevgilimle bu biblolardan alip birbirimize hediye ettik.
Evimizde 2 tane kirmizi rahip biblosu var. Biri onun, biri benim.

Ya gozleri? Hâlâ biri mi boyali. Yoksa ikisi de mi?

Soyleyemem ki...



Matrix'teki gbi beynime Tokyo'da hareket edebilme yetisi yuklensin istiyorum.

Ben de Japon Kadini olmak istiyorum.

Tokyo buram buram yalnizlik kokuyordu...

JAPONYA : Kultur farki diye ben buna derim.


Dunya Turu (8) HAWAII

Dunya Turu (7) LOS ANGELES

Dunya Turu (6) SAN FRANCISCO

Dunya Turu (5) ROAD TRIP ( Grand Canyon, Zion Canyon, Bryce Canyon Monument Valley, Yosemite...)

Dunya Turu (4) LAS VEGAS

Dunya Turu (3) BAHAMAS

Dunya Turu (2) MIAMI

Dunya Turu (1) Balayi



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder