1 Nisan 2013 Pazartesi

Champollion'un soyundan gelen adamin hali bir baska oluyor

EDFOU TAPINAGI

Luxor ve Assouan sehirlerinin tam ortasinda bulunan Edfou'ya variyoruz.
Gemimizin onunde bizi bekleyen at arabalarimiza binip Edfou Tapinagi'nin yolunu tutuyoruz.

At arabasini sevgilim kullaniyor. Valla... Bir de baktim adamin elinden kapmis davalari, geçmis direksiyona... Atin kafasi ondan hafif yamuk, fark ettiniz mi?

(Gemimizi de kullanmak istiyormus, pilotun odasina gidecekmis, haydi bakalim hayirlisi... Normal bir erkek çocugu yani, anormal bir durum yok.)

 
Edfou Tapinagi hiç suphesiz Nil Nehri'nin en guzel tapinaklarindan biri...

Yunan kokenli kral-firavun olan Ptoleme'ler tarafindan insa edilmis bir tapinak.

Misir'daki olaylarin baslamasindan once igne atsan yere dusmez bir tapinak iken, biz ordayken, bizim gruptan baska hiçkimse yoktu...

Bu, tabi, bizim için rahat, ama onlar için içler acisi bir durum...


"Sahin" başıyla tanımlanan, Mısır Mitolojisi'nin en önemli Tanrıları'ndan Isis ve Osiris'in oğlu HORUS'un tapınağı burası.

Girişte ve her yerde şahin motiflerine rastlamak mümkün.


Mısır'da yönetimi nasıl Yunan Ptoleme'ler ele geçirdi ?

Ramses III, güçlü Mısır'ın son firavunudur.

Persler tüm Nil Vadisi'ni işgal altına alır.

Persler'in izini sürmekte olan Yunan kumandan Büyük Iskender bu sayede Mısır topraklarına, Nil Deltasi'na girer.

İskender, Persler'den kurtulmaya çalışan Mısırlılar tarafindan çok iyi karşılanır.
Hatta işgalci olarak değil, kurtarıcı olarak tanımlanır.

Bir firavun-kral muamelesi görür.

Böylece, bugün dahi Iskenderiye olarak geçen bölge ilk Yunan kolonisi olur.

Ne var ki Buyuk Iskender'in ölümünden sonra, Yunanistan - Hindistan arasında uzanan kocaman imparatorluğu generalleri arasında paylaştırılır.

PTOLEME, Büyük İskender'in çocukluk arkadaşıdır.
Ve Mısır'a talip olur.
Boylece Misir'i yönetmeye baslar.
Ve Misir firavunlarina esdeger Yunan Ptolemeler dönemi baslar.

Ptolemeler Misir toplumunun inanislarina, Tanrilari'na ve hatta mimari yapilarina sahip çikarak, sadik kalarak hukumdarliklarini surerler.

Edfou Tapinagi, Cleopatra'nin babasi XII. Ptoleme tarafindan tamamlanmistir.

(Arada Cleopatra'nin adini geçirince magazin haberi sunar gibi hissettim kendimi)




 

Rahipler'in tapinagin disinda oldugu zamanlarda yerlere un dokuluyor, içeriye birisinin girip girmedigini kontrol edebilmek için.

Tanrilar'in gucunu kullandiklarini soyleyerek halktan her daim adaklar, hediyeler aliyorlar.

Edfou Tapinagi'nda yemek tarifleri, parfum bilesenleri, bira yapimi hatta Fransizlar'in meshur kaz cigerinin tarifi bile var. 
Bakiniz tarifi burada yaziyor:


Valla yaziyor.
Burada kaz cigerinin tarifi varmis. En meshur parfumlerin ilk bilesenlerinin formulu varmis.

Hatta ve hatta... ilk bira yapimini Misirlilar gerçeklestirmis.

Ve bira tanimlarinda "heink" ifadesini bu duvarlarda kullanmislar...
Tanidik geliyor mu?

Krallarin ve Kraliçelerin adlari kartuslarin içinde yazili.

Su asagidaki silindir seklindeki seklin içinde bir Misir Krali'nin adi yaziyor. Bu sembol sadece firavun-krallara ait.

Ramses'ten, ya da Cleopatra'dan, ya da Ptolemeler'den bahsedeceksek isimleri bu kartuslarin içinde...

Edfou Tapinagi Cleopatra'dan çok bahsediyor, çunku onun donemine tekavul ediyor...

Asagisaki kartusta Ptoleme yaziyor.


Bunlar sadece resim degil, motif degil, çizgi degil. Bu bir dil. Burada birsey yaziyor...

Misir tapinaklari, piramitleri, mezarlari, her yeri birer çizgi roman...

Insanlarin binlerce yildir gelip gordugu "ne kadar guzel resimler" dedigi bu duvarlar aslinda bir arsiv, bir belgesel, bir ansiklopedi... Hersey yaziyor, hersey, hersey....

Binlerce yil bu duvarlarin konustugunu kimse fark edemiyor....

Taaaa ki Fransiz Champollion Rosette tasinin uzerindeki 3 dilde yazilmis yaziyi fark edene kadar...

1824 yilinda,
hem de tasin aslini Ingilizler'e kaptirmis olmalarina ragmen,
kopyasina bakarak Champollion fark ediyor ki bu tasin uzerinde ayni text 3 farkli dilde yazilmis:

Yunanca, Demotikçe (Eski Misir dili). Ve harfler yerine bir takim resimlerin kullanildigi dilce...

Anliyor ki bunlar resim degil.
Bu bir dil.
Burada ayni sey yaziyor. Yani bu resimler bir yazi. Yaninda Yunancasi olan ayni textin, bilinmeyen bu dilde yazilmis hali.

Ve boylece Hieroglifleri çozuyor...

Ve Champollion sayesinde, ancak 1824'ten sonra butun Misir yapitlarinda yazilanlar okunabiliyor...

Bu meshur Rosette tasi bugun Londra'daki British Museum'da sergileniyor.

CHAMPOLLION'un soyundan gelen adamin hali bir baska oluyor...

Rehberimizin verdigi birkaç ornek harfle sevgilim de Hieroglifleri çozdu...
Sonunda duvarlarin onunde durup ne olup ne bitmis, en azindan kimden bahsediliyor anlayabildik.

Eeee ne de olsa genlerinde var, Hieroglifleri çozmus adamin torunu...


Duvarlardaki yazilar nasil okunacak? :

Ya yukaridan asagiya, ya sagdan sola, ya soldan saga...

Ama asla asagidan yukariya degil !!!

Peki sagdan sola mi, soldan saga mi oldugunu nasil anlayacagiz?

Kus familyasindan gelen hayvan motiflerinin gagalarina bakarak...

Gagalar hep ayni tarafa donuk.

Bu demektir ki; gaganin dikine dogru, yani ters yonden okunacak.

Bilginize...


Sagi solu belli olmayan kadinlar gibi... : Philae

1 Tapinak 2 Tanri: KOM OMBO

Kalbiniz kus tuyunden hafif olsun...

Champollion'un soyundan gelen adamin hali bir baska oluyor...

Hâyâlimde timsahlarla dolu bir Nil var...

Misir hâyâl edebilecegimizin çok otesinde...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder