15 Eylül 2016 Perşembe

Paris'e başka bir tepeden baktık : LE PERCHOIR

Biz kadınlar bir araya geldiğimizde sadece ilişkilerden konuşuruz.
İş arkadaşımızla, şefimizle, komşumuzla, çocuğumuzla, annemizle, babamızla, herhangi bir arkadaşımızla olan ilişkilerden ve en çok ta aşka dair ilişkilerden...
Kadın kadına dışarı çıkmanın keyfi ise tadından yenmez...

Bunca yıldır Paris'te yaşıyorum, hep Fransızlarla takıldım.
Birşey diyim mi? 12 yıl sonra vardığım nokta şudur; ana dilde edilen eşsiz bir muhabbetin yerinin hiçbir şeyle doldurulamayacağıdır.

Hafta içi bir akşam şahane ötesi bir mekanda 3 şişe devirdikten sonra hala 1 şişe daha söyleyip dans etsek mi diye kovalamanın, geyiğin dibine vurup en ince detaydan espri malzemesi yapıp gülmenin, kahkaha atmanın zevki ancak kendini bu kadar teslim ettiğin insanlarla yaşayabileceğin bir duygudur.

LE PERCHOIR - le Marais -

Son zamanlarda rooftop barlara taktığımı söylemiştim.
Bu zevkimin başlangıcı hiç şüphesiz 240 5th Avenue New York'a dayanıyor. NY'a yolunuz düşerse bu adrese uğramadan geçmeyin. Empire States uzanıverseniz dokunacakmışsınız gibi...

Rooftop barlar genelde anglosaxon ürünü, Paris'te çok fazla yok ama olan da sahiden harikulade.

Bu akşam Sex and the City tadında bir akşamdı. 4 kadın, içki, olağanüstü bir mekan ve sohbet.
Hotel de Ville'in yanında Le Perchoir Marais.

Hafta içi içeriye 20h15' te alıyorlar.
Evet saat 19'dan itibaren müthiş bir kuyruk oluyor. İtiraf ediyorum 1 saati aşkın ayakta sırada bekledik.
Değer mi?
Kesinlikle değer !
Elinizde kadehinizle çatıdan baktığınızda Hotel de Ville, Notre Dame Katedrali, Eyfel Kulesi hem de gecenin ışıklarıyla enfes bir görünümle elinizin altında...
Ortam, servis ve müzikler çok keyifli.

O kadar şık bir yer ki fiatlar çok uçuk olur diye bekledik ama hiç öyle değildi.

Le Perchoir bir rooftop bar zinciri. Internetten web sitelerine bakabilirsiniz. Paris'in başka semtlerinde de var. Oralarda muhtemelen bu kadar sıra beklenmez, ancak Marais'dekinin manzarası tartışmasız bu efora değer.

Paris'i doyasıya yaşıyorum bu günlerde. Sıkı sıkı içime çekiyorum...

İnadına Paris diyorum...









Hiç yorum yok:

Yorum Gönder