9 Kasım 2016 Çarşamba

İlkokul arkadaşlarım

Sene 1983 Cumhuriyet Ilkokulu

7 yasindaki bir cocuk için okul evimizden bir hayli uzakti. Her gun tek basima 15-20 dakikalik yolu yuruyordum. Tabi o zamanlar dunya daha guvenli bir yerdi, korkulacak bir sey yoktu.
Simdi dusunuyorum da, butun dunyayi gezme sevdamin tohumlari bu gunlerde atilmis.
Evimden çikip Karsiyaka Iskelesi'ne kadar yuruyebiliyorsam, dunyanin oteki ucuna neden gitmeyeyim? Singapur'a mesela...

Dedi ki bana; ben zaten daha o zamanlarda ozgur bir kizmisim. O disari cikmayi tercih etmezken ben gezermisim. Hatta bir keresinde taaa onlarin evine kadar gidip dergi goturmusum ona. Halbuki dergi bahane, ben onu gormek istemisim sadece.

Ilkokul arkadaslarim...
Bir doneme damgasini vuran, arkadaslik nedir beraber ogrendigimiz, ilk defa gerçek seçimlerimizi yaptigimiz, hayatimin ilk 10 yilinin doku taslari...
Ilkokul arkadaslarimla bulustum tam 30 yil sonra. Hem de oyle FB'tan falan da degil, old fashion, sokakta yururken karsilastim biriyle, biri beni buldu, digeri hepimizi...
Gormeyi istedigim kim varsa gordum. Birisi hariç. Onunla da yollarimiz kesisecek bir gun, inaniyorum.
Yeni eski dostlar edindim. Farkliydik farkli olmasina... Hepsini alip bagrima bastim.
Hepsinden yeni birsey ogrendim. Ozellikle en buyuk aciyi yasamis olanindan...
Nasil bir metanet, nasil bir durus, hayata tutunus, hayran oldum, buyulendim.
Ne saf, ne temiz ne guzel gunlerdi...
Dogumgunleri partilerimiz olurdu. Hepimiz gelirdik. Ne guzeliz, minicigiz, bebegiz. Gozlerimiz isil isil...

Ne tuhaf, bir insanin 30 yil once bile olsa bir takim insanlara karsi duydugu sevgi fosillesmis gibi yasamaya devam ediyor bedeninde. Ve bir gun geliyor, ufak bir dokunusla uyaniyor ozlemler, bitmemis hikayeler...

Simdi yeniden bulduk birbirimizi. Herkes kendi ruzgariyla uçuyor, kendi parkurunda kosuyor.

Eski hikayelere kaldigi yerden devam etmek mumkun degil ama...

Yeni hikayeler yazmak mumkun.






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder