16 Şubat 2017 Perşembe

Flamenco

Flamencoyla ilk tanışmam 2005 yazında, İspanyolca öğrenmek için gittiğim yaz okulunda, İspanya'nın Andaluzya Bölgesi'nde oldu.

Yazın bu bölgenin Feria dönemi olduğunu da düşünürseniz bütün İspanyollar sokakta, ellerinde çalgı, dillerinde ezgi, kadınlar Flamenco elbiselerini giymiş sokakta dans ediyor.
Hele bir de durup izlemeye kalkarsan hemen gelip seni ortalarına alıp, alkışlarıyla ritim tutup sana meydan okur gibi önünde bir tur atıp seni de dans etmeye zorluyorlar. Müthiş bir ambians.
Bu bahsettiğim tam olarak Malaga'da oluyordu. Ama Sevilla, Granada, Cordoba, Cadiz hepsinde aynı...

Flamenco'ya ilk kez o yaz vuruldum. Aklımın köşesine yazdım. Ben de bir gün bu dansı mutlaka yapacaktım.
Sonra Paris'te Flamenco gösterilerini takip eder oldum.
Hatta yıllar önce benim Noel hediyemdi. Kocamın annesi, kocamın erkek kardeşinin karısı ve ben, bir Flamenco gösterisi gecesi. Blanca Li.

Nasıl cüretkar hareketler onlar, kadının adeta konuşan, tepki veren ayak sesi, nasıl sert, kesin, net bir duruş...
Nasıl bakışlar, o nasıl kafayı tutuş, ve aslında bu bir kafa tutuş...
Nasıl bir kendine güven, nasıl bir meydan okuyuş...
O nasil bir tutku !

Bir kadını Flamenco yaparken gördünüz mü hiç? Ama gerçekten, kanlı canlı...
Wow !!!
O ayakların yere her vuruşundaki dişiliği, gücü, meydan okuyuşu...
O ellerin her kıvrılışındaki zerafeti, yumuşaklığı, bedenine hakim oluşu...

Etkilenmemek elde değil.

Bence 300 Spartalı'nın karşısında sadece Flamenco yapan kadınlar durabilir.
O kalibrede başka bir grup bilmiyorum.

Ben de kendi kendime dedim ki; bunca yıldır salsa, latin dansları, tango falan yapıyorum, bir geçmişim var, bu Flamenco da çok zor olmasa gerek, herhalde kotarırım bu işi.

Dedim ve, arkadaşımın arkadaşı yazısından hatırlayacağınız Flamenco yapan o güzel kadının peşine takılıp, flamencoya başlama girişiminde bulundum.

Yok arkadaşlar, hiç göründüğü gibi değil. Çok zor bu !!!
Beceriksizliğim beni bile şaşırttı.
Hay allah bir dakka kaç topuk vuruyorduk, kollar içe, eller eller, biri kapanırken diğeri açılacak, bir de tobassay tobassay diye şarkı söylenecek... Hay kaçtı ritm !
Çoooook zor !

Ayten dedi, merak etme, bu en zor dans dedi.
Salsa bir ayda öğrenilirken Flamenco 10 yılda anca öğrenilir, dedi.

10 yıl mı ???
Yani şimdi başlasam Gaia ortaokulu bitirirken ben anca Flamenco yapabiliyor olurum.
Artık annesinin yıl sonu müsamerelerine gelir kızım.

Yok valla. Ben Flamencoyu başka kadınlara veya bir başka bahara bırakayım.
Ben gidip spor salonumda iki halter kaldırayım, bir boxe yapayim, 50 şınav çekeyim yetmezse bir de 10km koşayım.
Anca o paklar beni.

Special Dedicace : Nalan Kara Lopez 

Nalan'cım, canım, ben bir Malaga'ya geleyim. Sokakta öğreneyim bunu Arjantinli tangocular gibi.

Olmayacak başka türlü...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder