23 Eylül 2012 Pazar

Kalbim Ege'de kaldi...

Tatil bitti.
En çok yine Ege'den ayrilmak zor geldi.. Izmir'den...
Truvali Helen'im, dunya insaniyim, tilkiyim ben...
Donup dolasip gelecegim yer yine Karsiyaka carsisidir...
Buna bilmek bana huzur veriyor, içimi isitiyor, baska baska yerlerin keyfine daha çok varmami sagliyor.

Hey hat! Kafami bozmayin benim, bozarsaniz çeker giderim. Karsiyaka'm var benim kapi gibi her zaman donebilecegim...

Lise yillarimda buradan baska diyarlara gitmek için çildiran kizdim.
Simdiyse Karsiyakaya donmek için her firsati kollayan kadinim...

Tatil bitti. Guzel sey su tatil.
Sorumsuz olmak, serseri olmak, havada olmak, malak gibi yatmak ya da herseye yetismeyi arzulamak, bir orada bir burada olmak için iki ayagini bir pabuca sokmak... çok guzel.

Ancak disipline de ihtiyaci var insanin.
Rutine, sorumluluk ve gorev bilincine, yetistirilmesi gereken islere, canimizi sikan olaylara, sahislara, basariya, basarisizliga, isin içinden nasil çikarim duygusuna, buradan oteye nasil giderim diye odaklanmaya da ihtiyaci var insanin...
Zira bizi ileri tasiyan, buyuten, tecrube getiren olaylar gundelik hayatin tam da kalbinde yasaniyor...

Guzel annemin 60. yas gununu kutladik.

Annem...
Cok acaip bir kadin annem. Degisik... Cok farkli...
Albenisi çok, cazibesi çok...
Kimselere benzemez. Kimseleri takmaz. Esi benzeri yok.
Nev-i sahsina munasir derler ya, iste aynen oyle...
Siradisi... Fikirleri, gorusleri, kisiligi, tavirlari, coskusu herseyi farkli.

Inanilmaz bir enerjisi var, insan onunla hiç sikilmiyor.
Ona doyum olmuyor.
Bulundugu yeri aydinlatiyor, isik saciyor, insanlari cevresine topluyor, kendisine hayran birakiyor.
Nereye gitse orayi ele geçiriyor. 
Bu zamana fazla, bu topluma fazla, çagin bazen cok otesinde, bazen çok gerisinde, bazen firtinali bir okyanus, bazen durgun, ama her zaman kendisi, ozgun, her hali guzel annem benim.

60 yasinda...
Dogumgununu hep beraber kutladik. Pasta siparisimizi taaa Paris'lerden verdik.
Ozel bir pasta olsun dedik, annecigime ozel, temali olsun istedik.
80 yasinda daha minik bikiniler istiyormus, simdiden hediye siparisini aldik.


Annemin spor tutkusunu bilmeyen yok. Herkes dizi izler, annem maçlari takip eder. Hepsini bilir, her oyuncuyu bilir ama bazilarini daha gonulden bilir. Tenis maçlarini mesela.... tutkunudur. Her turnuvayi ezbere bilir, istatistiksel olarak konusabilir, oyunculari yorumlayabilir, izledigi bir maçi en ince ayrintilariyla aktarabilir...
Durum boyle olunca, çikolatali visneli pastamiz da bir tenis kortu olarak tasarlandi. US Open olmus bu, yesil çim saha. Uzerinde oynamayi bekleyen bebekler... Ve biz..

Insanlarin gonul defterleri var. Orada hersey yazili...
Yapmak mumkunken yapilmayanlar, yapilmasi zorken dahi kulbunu bulup yapilanlar. Iste biz sirf annecigimin 60. yasini onunla kutlamak için allem ettik, gallem ettik, geldik...
O, "dogumgunu onemsiz" dedi, biz demedik.
Eminim yazdi gonul defterine. Biz o gun onun için ordayadik...

Hem sonra... Ben ezelden beridir dogumgunu cocuguyum...
Dogumgunlerini kimse takmaz ben takarim, kimse hatirlamaz, ben hatirlarim...

Her yasta dogumgunu çocuguyum.

Iyi ki dogdun annecim, dogdun ve bizi dogurdun...Sonsuz tesekkurler...

Karsiyaka carsisinda Serpil Kitabevi'ne mutlaka ugrayin

Yazimi tamamlamadan kitapseverlere bir yer onermek istiyorum.

Turkiye'ye geldigimde en sevdigim islerden birisi Turkce kitaplar alip donmektir. Turk Havayollari'yla 30 kg da hakkim var, ohhh agirlik sorunum yok, bir suru kitap goturebilirim.
Tesadufen, Karsiyaka carsisinda, eski belediye sokaginda Serpil Kitabevi diye bir yer kesfediyorum. Sarhafçilara benziyor. Modern bir kitapçi degil, eski hatta ikinci el kitaplar var. Calisan genç kizlar çok tatli, çok bilgili, sanki o kitabevindeki butun kitaplari yalayip yutmus izlenimi yaratiyor.
Gittim 4 kitap aldim. Yasasin, bu kis sahane hikayelerle ruhumu doyuracagim.

Isin guzel tarafi okudugunuz kitaplari yari fiatina geri aliyorlar. Bazi kitaplardan ayrilmak zor suphesiz, ama hepsinden degil... Boylece hem kitaplar kutularda çurumuyor hem de dolup tasan evlerimizde yer kaplamiyor. Yari fiatina kitabi geri verip baska bir kitap satin alabiliyoruz. Boylece bir kitaptan bir suru insan faydalaniyor. Bence mukemmel bir dongu.
Simdiden Elif Safak'in kitabina basladim bile.
Yakinda Paris'e gelecek kardesimle geri gonderecegim. Annem de okuduktan sonra kitapçiya geri goturecek ve baska bir kitap alacak.

Bu çark boylece donup duracak...

Yine sifa gibi geldin Izmir'im

Ege Denizi'nin ustune deniz tanimam

Kardesim ve Kardesleri


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder