30 Ekim 2013 Çarşamba

Roy LICHTENSTEIN: Yaratici mi? Sanatçi mi? Tuketim toplumunun kuklasi mi?

En Caliskan Blog Adayi oy vermek için buraya tik tik

Bu yaz bir agustos gunu yazmis oldugum bir yazi.
Araya baska bir dolu sey girmis. Yayinlayamamisim. Bu hafta çok yogun bir hafta. Yeni yazi yetistiremedim. Iyi ki stoga dar gunler için kurtarici bir iki yazi atmisim...

                                                            *****************

Paris'te yagmurlu bir agustos gunu...

Paris'te agustos nasil olur bilir misiniz? Bombos...
Ekmek aldiginiz firin bile "tatile çiktim; eylulde donecegim" yazisini asar, dukkani kapatir gider. Paris, meydani elinde fotograf makinasiyla gezinen turistlere birakir.

Paris'te aylardan agustossa, bir de gunlerden pazarsa, hele hele bir de yagmur yagiyorsa, o gun sehir hayatindan kopmussunuz demektir.
Yine boyle bir agustos ayinda bir pazar gunu yakin arkadaslarimiz Claire ve Cédric," Georges Pampidou muzesine Roy LICHTENSTEIN sergisi gelmis, hep beraber gidelim mi?" diyor.

Açikçasi, çagdas sanattan zevk aliyor muyum almiyor muyum tam karar verebilmis degilim. Ben daha eski sanat anlayisina ve yapitlarina yatkinim sanki. Cagdas eserlere bakip bakip, bunun hangi tur bir kafa yapisiyla "eser" ya da "sanat" adini alabildigini sorguluyorsam, ya eserde ya bende bir sorun var demektir. Degil mi?

Bu sergi daha once de Londra'daki Tate muzesinde sergilenmis. Claire'i de kiramiyoruz, dusuyoruz yola.

Roy Lichtenstein TATE Museum

Içimden diyorum ki; Paris'te agustos ayi, gunlerden pazar, ve disarida deli gibi yagmur yagiyor, bu Roy bilmem kim için kim kalkip gelecek? Bombos olacak muze...

Bir de pazar pazar, disarisi kis kiyamet, sabah saatlerinde RV veriyoruz, ogleden sonra çok kalabalik olur diye. Bir de ne goreyim???
Daha kapilar açilmadan muzenin onunde en az 50 kisi kuyruk olmus!!!
Bu Parisien'lerin sergi meraklarina bazen akil sir erdiremiyorum. Yagmur, çamur, agustos, sabah, pazar hiçbir sey kesmiyor onlari. Hepsi yatagindan dusup gelmis sanki. Yahu manyak misiniz? Gidin uyuyun!

Roy LICHTENSTEIN (1923-1997) - American Artist / Ressam

1960'larin sonunda Pop Art hareketinin lider figuru olarak çikar karsimiza.

Reklam ve çizgi roman dunyasindan etkilenmistir. Ve yine bu sektor için uretmekle suçlanmis, sanati sorgulanmistir.



Yukselise geçtigi 1960'larin ortasinda kendisine sikça Populer Sanat elestirileri yoneltilir. Eserlerinin orjinallikten uzak olusu ve ozellikle tuketim toplumuna hizmet eden reklam sektorune çalismasi yonunde elestirilere maruz kalmistir.



Lichtenstein der ki: "Evet tarzimi çizgi romanlara borçluyum, ancak fikirlerimi ve temalari degil."



1963'te patlayan "Whaam" en bilinen çalismasidir.

Eserlerinde çok sayida aglayan ve gulen genç kadin figuru bulunmaktadir.



Licheinstein'in resimleri duygulari ve gestleri bireysellestirmeyi hedefler. Resimleri sanki mekanik bir sekilde yapilmis gibi, bir grafik tasarimcinin elinden çikmis gibidir. Birisi yapmis gibi degil de, anonim gibi bir havasi vardir.

Renklere çok fazla hucum eder.
Zitliklarin altini israrla çizmesi, ve yazili textleri uyarlamasidir onu ozel kilan.

Her sekilde sinirlari zorlayan bir sanatçidir.

1961-1966 yillari arasindaki War & Romance dizisi, çizgi romanlarda geçen duygulu hikayeler ve kullanilan geleneksel tarz arasindaki contasti ortaya çikarmasiyla dikkat çeker.

1960'larin sonunda çizgi romanlari birakir. 1970'lerde ilgisi tamamen yaratici resim sanatina doner.
Ve bu baglamda 20. yuzyilin basindaki ustalari kendisine ornek alir. Picasso ve Dali tarzlarinin etkileri resimlerinde açikça gorulur.



Picasso'nun tarzini bilenler hemen bu degisimi yakalayacaklardir.

Picasso'da biliyorsunuz insan uzuvlari degisik haller alabilir, evet bir kafa var ama illa ki omuzlarin uzerinde durmak zorunda degildir mesela...

Simdi Lichtenstein'da su boganin aldigi haller bir bakin:




















1980 ve 1990'larda modern evlerin iç dekorasyonu, brushstrokes ve ayna yansimalari uzerine çalismaya baslar. Heykeltraslik denemeleri yine bu doneme denk gelir.

Bir de fer forgé denemeleri var. Ben bu hamile kadin motifine bayildim:


Hiç suphesiz Pop Art'a yon veren en onemli ressam Roy Lichtenstein'dir.
Genis çapli ve aslinda çok yonlu hikayeleri çizgi romanlara adapte edebildigi için hayranlik vericidir.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder